Premier Lig 19/20 sezonu 14. hafta notları

Bu haftayı değerlendirirken insan unsurunun hatalarını ortadan kaldırma amacı güden VAR sistemi hemen hemen her maçta fazlasıyla devredeydi. Skoru direk etkileyen noktalarda verdiği doğru kararlarla geçer notu alsa da duraksayan oyunlar ve kaybedilen tempo nedeniyle Premier Lig’de diğer ligler gibi VAR nedeniyle büyüsünü kaybedecek gibi…

Marco Silva 1 puanı VAR’a kaptırdı

Everton maça 5-2-3 şeklinde dizilerek başladı. Marco Silva’nın bu planı içerisinde orta sahada kazanılan topları hızlı bir şekilde hücum alanına taşımak ve Leicester’ı az adamla yakalama planı vardı. Nispeten ilk yarıda rakibini eksik adamla yakalayan Everton 23.dakika da rakibin hücuma çıkarken kaptırdığı topu Richarlison’la kazandı. Sidibe’nin asisti ile Richarlison’la gole çevirdi  ve öne geçti. Chidwell’in il yarıda yapttırdığı penaltı VAR tarafından iptal edilirken Leicester hem kanatlardan hem de merkezden bulduğu pozisyonlarla Everton’un direncini kırmaya başladı. 62.dakikada Ayoze Perez yerine Kelechi Iheanacho’yu oyuna atan Brendan Rogers Leicester’ın dizlimini 4-4-2’ye evirdi ve rakip ceza sahasında daha fazla boşluk yaratmaya başladı. 68.dakikada 3 pas sonunda golü bulan Leicester, Iheanacho’nun arka direğe kestiği topta Vardy topla buluştu ve skoru 1-1’e getirdi. 90+4 dakikaya kadar 4 net gol pozisyonundan yararlanamayan Leicester karşısında Everton sadece 1 gol pozisyonuna girebildi. Ricardo’nun derinlemesine pasında Yerry Mina bir an duraksayınca bu sezon ilk defa sahaya çıkan Iheanacho skoru buldu ve Leicester’a galibiyeti getirdi. Gol sırasında yan hakem ofsayt bayrağını kaldırmasına rağmen VAR golü verdi ve Everton bir kez daha kaybetti. Everton’un sorunu oyuncu grubunun Marco Silva’nın taktik disiplinine inanmaması.  90 dakika Everton daha iyi oynayan taraf gibi gözükmesine rağmen Leicester’ın son 20 dakikada gösterdiği performans Everton’u yıkmaya yetti.



Jack Grealish Old-Trafford’da parladı 

Haftanın sürprizi gibi gözükse de Man utd’nin Aston Villa karşısında puan kaybetmesi biz futbol severleri şaşırtmadı. Hatta bu sezon Man Utd’nin puan kaybettiği maçların hiç biri bizi şaşırtmamakta. Kalite eksikliği yaşayan bir kadro akademiden gelen gençlerle ayakta durmaya çalışıyor ve önce geçtiği skoru sadece 4 dakika koruya biliyorsa ne menajer için nede oyuncular için söylenecek çok birşey kalmamıştır. Sakatlıklar sadece işin bahanesi olabilir. Ole Gunnar Solskjaer’in Rashford,Martial,James 3’lüsü ile hızlı hücum etme stratejisi sonuç verdi fakat biraz driplinge adam geçme yeteneği olan ve fizik olarak Man Utd savunması ile boğuşabilecek her takım Man UTD’den puan çalar. Grealish’in golündeki bitiricilik alkışlanacak seviyede fakat El Ghazi’nin Maguire’yi tam tabiriyle pozisyonda fizik olarak ezmesi kabul edilebilir bir durum değil. Maçın bütününde Lindelöf ve Brandon Williams’ın hatalarına sabretmek ve Fred dışında bir ortasaha alternatifi üretememek Solskjaer’in problemi. Sözün özü Aston Villa kazanmayı hak etmesine rağmen 2-2’lik skorla ve 1 puanla evine döndü.



Ljunberg, Arsenal’in kimyasını değiştirebilecek mi?

Arsenal’in Emery’den boşalan koltuğu eski efsanesi Ljunberg’e vermesi çok beklenmedik bir durum değildi. 90’ların sonu 2000’lerin başında kulüplerinde efsane olan oyuncular şimdi menajer koltuğunda fark yaratmaya çalışıyor. Bunu Man Utd yakın zamanda Solskjaer’le yaptı. Chelsea Lampard’la yaptı. Arsenal’de hücum anlamında bazı oyuncuları bir arada kullanma probleminden geçtiğimiz haftalarda zaten bahsetmiştim üzerinden bir daha geçmenin gereksiz olduğunu düşünüyorum Norwich maçı özelinde ise Arsenal’le alakalı ‘bu savunma oyuncuları ile bu lig bitmez’ söylemini daha baskın bir şekilde söyleyebiliriz. Rakibi karşıla ve hamle yapma konusunda sürekli yanlış kararlar alan D.Luiz-Mustafi ve Sokratis en temel problem. Guendouzi savunma denkleminden çıktığında geriden oyun kurarmama sorunu bu maçta bir kez daha karşımıza çıktı. Bunun yanında son bölümü 4 forvetle oynama kararı alan Ljunberg cesaret gösterisi yapmasına rağmen Zimmermann’ın dönüşü Norwich savunmasını toparladığı için Arsenal’in bu hamlesini sonuçsuz bıraktı. Arsenal’in savunma ezberi yok ve kaliteli savunmacıları da yok. Ağır ve dağınık oynayan bu 3 stoperle sezonun sonunda iyi bir noktada ligi bitirmek çok mümkün değil. Devre arası transfer döneminde Ljunberg’in mutlak surette iyi bir stoper transferi yapması şart gibi gözükmekte.   



Liverpool Kazanmaya Devam ediyor

Brighton karşısında ilk 23 dakikada Arnold-Van Dijk ikilisinin duran top setlerinden golleri bulan Liverpool skoru 2-0’a getirmekte zorlanmadı. Akan oyunda skor üretemediği zamanlarda duran toplardan skor üretme gücünün kullanan Liverpool ligin en fazla hava topu mücadelesi kazanan takımına 2 kafa golü atması da cabası. Gol sevinçlerinde Firmino ve Mane’nin Van Dijk’i taklit etmeleri maçın en keyifli görüntüleri arasında 1.sırayı alır. Rakibine çok az pozisyon veren Liverpool akan oyunda bulduğu 6-7 net gol pozisyonunu skora çeviremeyince Brighton’un direnci arttı. 76.dakikada uzun gönderilen pasta Allison kalesini terk edip ceza sahası dışında topa elle dokununca kırmızı kartı gördü ve takımını 10 kişi bıraktı. 79.dakikada kaleye geçen Adrian aynı dakikada baraj kurdurmaya çalışırken Lewis Dunk kazanılan serbest vuruşu gole çevirdi ve skoru 2-1’e getirdi. Liverpool’un itirazlarına rağmen Martin Atkinson golü verdi. Baraj kurulurken vuruşa izin verilmesi ciddi bir tartışma konusu olabilir. Son bölümde kabus görmesine rağmen Liverpool, Leicester ile arasındaki 8 puanlık farkı korudu.

Saray’ın Yüzü Burnley Galibiyeti ile Güldü

Roy Hodgson’ın Cry. Palace’si geride kalan 3 haftada iyi sinyaller verse de oyundan olumlu sonuç çıkartamamış ve galibiyete hasret kalmışlardı. Burnley karşısında topa sahip olup daha çok pas yapan tarafta kalabilen Cry. Palace oyunu Zaha’nın üstüne inşa edebilince 2-0’lık galibiyeti elde etti.  Burnley’nin kanat akınlarını iyi savunan ve ikinci top hücumlarını rakibine bırakmayan Palace 78.dakikada Schlupp’un golü ile fişi çekti. Roy Hodgson’ında dediği gibi üst üste 2-3 maç daha bu oyunu oynayıp skor almaya devam ederse Cry. Palace, Alen Pardew sonrasında ilk defa ilk 10’un üstünde bir sıralamada yoluna devam edecek. Bunu yapabilmesi için Zaha’nın üzerine daha fazla hücum seti kurulmalı ve geniş alan bırakılmalı.



 Rotasyon Puan Kaybı Getirdi

Chelsea, West Ham’ı konuk ettiği karşılaşmada biraz zorunlu biraz taktik gereği rotasyona gitti. Tammy Abraham’ın sakatlığında Giroud, Willian yerine Pedro ve Azpilicueta yerine de Reece James’i tercih eden menajer Lampard West Ham’ı biraz küçümsemiş olacak ki Kante’yi de kenarda tutarak oyuna başladı. Hücumda Tammy Abraham’ın hareketliliğinden mahrum kalan Chelsea’nin oyunu tıkandı ve 2.bölgede kaptırılan toplar West Ham kontralarına dönüştü. Ağustos ayından bu yana ilk kez forma şansı bulan Giroud beklenileni veremedi ve devre arası gönderilecekler listesine bu maçtan sonra adını yazdırmış oldu. Pedro’nun ve Pulusic’in üretkenliğinin Fredericks ve Creswell ile durduran West Ham, Pellegrini’nin forvette Antonio tercihi ile kontra atakları hızlı kullanma şansı yakaladı. Zouma’nın her zaman ki sakarlıkları ve beceriksizlikleri doğrultusunda West Ham küçümsendiği karşılaşmayı 1-0 kazanarak  7 hafta sonra 3 puanı hanesine yazdırdı. Bu galibiyet sezonun ilk Londra derbisi galibiyeti olarakta haneye yazıldı. 

Tottenham Mourinho ile Şampiyonlar Ligi Yarışına Tuttundu

Zorlu fikstür öncesinde Tottenham evinde eksik Bournemouth’u 3-2’lik skorla geçti. Karşılaşmada 3-0 öne geçen Spurs, attığı 3 golün tamamının geçiş oyunundan gelmesi ve ilk goldeki Dier’ın 40 metrelik asist öncesi pası üzerine çalışılmış işler olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Pochettino’ya nazire yaparcasına Dier her geçen hafta orta sahada fark yaratmaya ve savunma lideri olma yolunda ciddi mesafe kat ediyor.  Liverpool yetiştirmesi Harry Wilson, maçın 73.dakikasında Bournemouth’a yine yeniden bir free kick golü ile can verdi fakat hem yeterli zamanın olmaması hem Davinson Sanchez’in 90.dakikaya kadar 0 hata ile oynaması Bournemouht’un işini zorlaştırdı JMourinho, oyuncu ve taraftarın güvenini kazanmış durumda şimdilik. Man Utd deplasmanı ve Burnley iç saha mücadelesinde alınacak en az 4 puan Mourinho’ya duyulan güveni arşa ulaştırır. 



İzlediğim maçları elimden geldiğince, klavyem döndüğünce yazmaya çalıştım. Kalan 3 maçı izleyemedim ve bu noktada not yazmak istemedim. 15.Hafta maçları hafta içine denk gelecek. Bu maçlarında öne çıkan notlarını kısaca sizlerle paylaşmaya çalışacağım. İyi seyirler…

Author
Published
5 yıl önce
Categories
FutbolGenel
Comments
No Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir