Süper Lig 20/21 sezonu 2. hafta notları

Yeni Malatyaspor-Göztepe

Haftaya Malatya’da başladık. İlk haftayı lider tamamlayan Göztepe, aynı kadro yapısıyla sahadaydı. Malatyaspor ise 3-0 kaybedilen Karagümrük maçına göre daha derli toplu bir yapıda göründü. Fakat hala savunma ve hücum bağlantılarını düzgün bir şekilde sahaya yansıtamadı. Hamza Hoca’nın çözüm bulması gereken sorunların en başında bu geliyor. Göztepe cephesinde ise tek ön libero Yalçın’lı sistem şu ana kadar sorun çıkarmıyor gibi. Ama hücum anlamında daha üretken olmaları gerekir. Mossoro’nun yaşını da göz önünde bulundurursak İlhan Hoca’nın B yada C planını sahaya yansıtması şart. 





Denizlispor-Trabzonspor

İlk hafta kaybeden iki takımın mücadelesinde Denizlispor ve Trabzonspor puanları paylaştı. İlk 11’e Baker ve Afobe katkısını yapan Trabzon’da iki oyuncu da antremana doğru düzgün çıkmadan maça 11 başladı. Takımla olan ilişkileri henüz asgari düzeyde ve sahada bunu çok net fark ediyoruz. İlerleyen dönemde elbet katkıları olacaktır ama geçen seneki Trabzonspor’u bulamayacağımız kesin. 

Sivasspor, Erzurum deplasmanında son bölümde bulduğu gollerle ligdeki ilk puanlarını aldı. Orada da değişen kadro yapısı ile birlikte yeni transferlerin sancılarını çok net görebiliyoruz. Fajr, Felix, Gradel ve Ninga kalite olarak ligde fark yaratacak oyuncular olacaktır ama hala alışma sürecini aşabilmiş değiller. Yine de Erzurumspor karşısındaki 10-15 dakikalık baskı 3 puan almalarına yetti. 

Gençlerbirliği-Konyaspor

Geçen senenin hücum anlamında en kısır iki takımının mücadelesinde Gençlerbirliği ile Konyaspor bizleri yanıltmayarak golsüz beraberlikle puanları paylaştı. Teknik direktörler değişse de takımların yapısı hiç bozulmamış gibi. Atak çeşitlilikleri yok denecek kadar az, buldukları pozisyonları sonuçlandırmada oldukça beceriksizler. Sezonun ilerleyen dönemlerinde belki bu soruna çözüm bulabilirler ama o çözümü bulana kadar iki takım adına da kısır maçlar izlememiz su götürmez bir gerçek

Alanyaspor-Kayserispor

Önemli oyuncularını ve Teknik direktörünü kaybeden Alanyaspor, doğru futbol aklı üle yönetilmenin karşılığını almaya devam ediyor. Çağdaş Atan’ı göreve getirip boş bölgeleri (şu an ki görüntü) doğru isimlerle dolduran Alanya’da hem yıllardır süregelen oyun anlayışı devam ediyor hem de her gelen teknik adam kendinden bir şeyler katmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıllara nazaran görüntü odur ki Alanyaspor daha fazla yerleşik hücum oluşturma çabasında. Zaten geniş alanda ligin en etkilisi ve en organizesi. Tüm bunların tabi ki olmazsa olmazı Süper Lig’in yıllardır en istikrarlı oyuncusu olan Efecan Karaca. Ancak savunma konusunda geçen seneden biraz daha sıkıntılı gözüktüklerinin de altını çizmek lazım bu maç özelinde. Kayserispor ise geçen senden çok farklı bir görüntü çizmiyor. Yeni transferlerin takım ile uyumunun oturmasını beklemez lazım daha net bir görüntü için





Beşiktaş-Antalyaspor

Beşiktaş’ın bir kez daha takım içi eksiklerinin net gözüktüğü bir maç oldu. Sadece sağ bek ve forvet eksiliğinin de ötesinde özellikle orta alan ve kanatlarda oyunu organize etme yönünde ki yetersilik de kendisini gösteriyor. Tıpkı ŞEnol Güneş ile son sezonda olduğu gibi Beşiktaş çabalayan ama üretemeyen, ürettiğinde ise sonuçlandırma sıkıntısı olan bir takım hüviyetinde. Dorukhan’ın (belki de zaruri) çıkması ile orta alanda da rakibine direnç kaybeden(Ya da Ljacic’in girmesi ile de denebilir) Beşiktaş Tamer Tuna’nın oyunu okuyup doğru yaptığı hamlelerle etkinliği tamamen rakibine kaptırdı. Arka arkaya gelen hatalar silsilesi ile kalesinde golü gören Beşiktaş bu maç için ileride faydalı olabilecek çok not da çıkartmıştır diye düşünüyorum.

Erzurumspor-Sivasspor

Daha ikinci haftadan oyun anlayışını net bir şekilde ortaya koyan Erzurumspor, bu maça da Ankaragücü maçı planıyla başladı. Özellikle duran top ve kanat akınlarına çok odaklı bir organizasyona sahip olan Erzumspor maçı istediği gibi götürüp golünü bulmuş olsa da, gerek Rıza Hoca’dan gelen hamleler gerek kadro kaliteleri arasında ki fark gerekse de MAx Gradel faktörüyle maçın dönmesine engel olamadı. Geçen sene ki havasında olmayan Sivasspor’un bu durgunluğuna çok aldanmamak lazım. Her an gole gitme potansiyeline sahip bir takım özelliğini koruyor Sivasspor





Kasımpaşa-Çaykur Rizespor

Önce bir alkış Mehmet Altıparmak hocaya, gayet de Süper Lig seviyesinde bir takımla iyi işler yapabileceğinin sinyalini verdi bu iki haftada. Bir alkış da maçın hakemine. Kasımpaşa’nın 2. golünde ofsayt çalmak yerine oyunun akışına müdahale etmedi ve gole vesile oldu. Geçen hafta Fenerbahçe karşısında da beğenmediğimi söylediğim Rizespor, bu hafta da çok farklı bir oyun ortaya koyamadı. Yeni çok fazla oyuncusu olmasına rağmen çok organize gözüken Kasımpaşa uzun zamandır yaşadığı geçişe uygun orta saha savunmasını bu sene ortadan kaldırmış gibi gözüküyor.

Başakşehir-Galatasaray

Geçen sene büyük takımlar karşı çıkarttığı kadro ve oyunu hep eleştirdiğimiz Okan Buruk, bu sene de belli ki bu konuda sıkıntılar yaşayacak. Kopenhag maçından beri toparlayamayan Başakşehir karşısında Galatasaray ise tam lamıyla işleyen bir mekanizma gibiydi. HEnüz daha ikinci haftada bunu yakalamak çok kolay iş değil. Ofansif olmasa da defansif anlamda çok ciddi katkı veren Arda (Atletico Madrid döneminde de savunma konusunda Simeone’nin onu nasıl görevlendirdiğini hatırlayalım) ile birlikte ön alan baskısını iyi yapan Galatasaray, Okan Hoca’nın yanlış kadro seçimi(sonrasında doğrusuna geçse de bir şey değişmedi) neticesinde rakibinin arka ve ön bölge bağlantısını çok iyi kesti ve çok da zorlanmadan sonuca gitmeyi başardı





Fenerbahçe-Hatayspor

Erol Bulut’un haklı olarak eleştiri almasına sebep olan kadro yine de farklı bir yapı ile sonuca gidebilirdi. Tolga Ciğerci’nin en etkili dönemlerinin hep sezon başı olduğu ve bu etkinlikte kendisinin sağ kanat ya da sağ iç olarak kullanılmasının etkisi düşünülürse, Gustavo-Ozan-Tolga üçlüsü ile başlayıp da yine daha hücuma katkı veren bir orta sahası oluşturulabilirdi. Alanya döneminin ilk başlarında da alternatif oyun yaratmakta sıkıntı yaşayan Erol Bulut, Fenerbahçe’de de bu sıkıntıyı yaşayacak gibi gözüküyor. Maçı pozisyonsuz tamalayan Hataysopor, Başakşehir ve Fenerbahçe ile sona başlamanın motivasyonunu iyi değerlendirdi ancak açık olmak gerekirse Hatay kadro yapısı itibariyle gelecek için çok ışık vermiyor. Oyunlarına dair olumlu olarak yazılabilecek bir numaralı konu ise hiç panik olmadan her seferinde paslarla kendi bölgelerinden çıkmalarıydı.

Published
4 sene önce
Categories
FutbolGenel
Comments
No Comments

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.