DANY JACOBS
2011 Mart ayındaki Kliewer galibiyetinin ardından bacaklarında ağrı hisseden Daniel Jacobs, sinirlerle alakalı bir durumdur diye düşünerek gittiği doktordan; kemik kanseri olduğunu öğrenerek çıktığında hayatta kalma mücadelesi adına artık zamanla savaştığının farkındaydı. Başarılı ameliyatın ardından, önce düşük ihtimal olarak gözüken yürüme becerisini geri kazanan, ardından artık dövüşmese iyi olur söylemlerinin 6 ay sonrasında ringe dönen Jacobs, o günden bu yazıya kadar olan süreçte 9 maçın 9’unu da kazanma başarısı gösterdi. 2014 Temmuz’unda Fletcher karşısında elde ettiği galibiyet ise ona halen elinde tuttuğu WBA orta siklet kemerini de getirdi.
BILLY MISKE
1913 yılında kariyerine başlayan Miske, kariyeri boyunca dönemin birçok üst düzey boksörüne ringi dar ederken, dönemin efsanelerinden yakın dostu Dempsey karşısında da 3 kez boy göstermişti.1918 yılında doktorundan böbreğindeki problem nedeniyle sadece 5 yılı kaldığını öğrendiğinde, onun tavsiyesini dinleyip ölümü evinde beklemek yerine boks kariyerini sürdürme kararı aldı. 1923 yılına dek dövüşen Miske, artık bir deri bir kemik kalmış ve maç yapamamaktan dolayı var olan borçları daha da artmıştı. Hastalığını bilen tek insan olan menajerinden, ısrarla Noel’de ailesine hediyeler alabilmek için son bir maç isteyen Miske, bu ısrarı neticesinde Noel öncesinde bir maç alır. Antreman yapmadan sadece tavuk suyu çorbası içerek maça hazırlanan Miske rakibini 4. Raund’da nakavt ederek 2400 dolarlık ödülü cebine koyar. O parayla bomboş kalmış olan evine yeni mobilyalar, yılbaşı ağacı alıp altını hediyerler bezeyen Miske, yılbaşı gününde götürdüğü yemekte ailesini 1 günlüğüne de olsa zenginlerin hayatına sokmuştu. 1 Ocak 2014 sabahı menajerini arayıp ölüyorum beni hastaneye götür diyen Miske, hastanede ki tüm müdahalelere rağmen son maçından kısa bir süre sonra, yeni yılın ilk günü hayatını kaybeder.
DEWEY BOZELLA
“Hurricane” Rubin Carter’ın hikayesini bilirsiniz. Bob Dylan’ın uğruna şarkılar yazdığı, Denzel Washington’ın bir filmde canlandırdığı haksız yere hüküm giymiş bir boksör’ün hikayesi. Bozella’nın da hikayesi uğruna bir şarkı yazılmaması ya da hapisteyken film çekilmemesi dışında pek farklı değil. Çok küçük yaşta annesi hamileyken babası tarafından gözlerinin önünde dövülerek öldürülen, bir kardeşi vurularak bir diğeri de bıçaklanarak öldürülen Bozella’nın gençliğinin suç içinde geçtiğini söylemek şaşırtıcı olmaz herhalde. Hapis’e de girip çıkan Bozella’nın hayatını kabusa çeviren olay ise 1977 yılında 92 yaşında öldürülen bir kadının katil zanlısı olarak tutuklanması idi. 1983 senesinde hakim kararını verdiğinde Bozella müebbet hapis cezasıyla karşı karşıyaydı. Genç yaşta boks ile tanışan, profesyonellik hayalleri kuran Bozella, artık Sing Sing Hapishanesi’nin hafif siklet şampiyonu idi. 4 kez şartlı tahliye talebi red edilen Dewey, son bir umutla 1992 senesinde kurulan “Innocence Project”e başvurur. Yapılan araştırmalar neticesinde. Bozella’nın masumiyetini ispat edecek bazı delillerin bilerek saklandığı ortaya çıkınca, 26 yıllık mahkumiyet 2009 senesinde son buluyordu. Özgürlüğünü aldıktan sonra bir boks salonunda çalışmaya başlayan Bozella’nın en büyük isteği ise hep hayalini kurduğu profesyonel boks idi. Ardı ardına gelen başvurularına sonunda olumlu cevap gelince, Bozella 2011 senesinde 4 raund’luk bir maç için Larry Hopkins’in karşısına çıktı. 4 raund sonunda sayıyla maçını kazanan Bozella kariyerindeki ilk ve tek profesyonel maçta zafere ulaşmış oldu.
Maçın tamamı:
JOE JENNETTE
Tüm zamanların gelmiş geçmiş en iyi siyahi boksörlerinden biri olarak kabul edilen Jeannette, ilk maça çıktığı 1904’den sporu bırakana kadar kendisine göre yaklaşık 400 resmi kayıtlara göre ise 166 maça çıtı. O dönemki yoğun ırkçı düşünceden ve ilk siyahi dünya şampiyonu Jack Johnsson’ın da onunla maç yapmaya hiç yanaşmamasından dolayı kariyeri boyunca bir kez bile Dünya Şampiyonluğu maçı imkanı yakalayamadı. Ama bu onun efsaneler listesinde yer almasına engel olamadı. Tüm zamanların en iyi maçı olarak kabul gören ve 3.5 saat süren toplamda 49 raund’dan oluşan efsanevi maçın kazananı olmak bile onu unutulmazlar arasına sokmaya yetiyordu. Tarih yaprakları 17 Nisan 1909’u gösterdiğinde, Paris’de iki boksör ringde yerlerini almıştı. Joe Jennette ve rakibi Sam Mcvey. 20. yüzyılın en uzun boks maçı olarak kayıtlarda yerini alan bu mücadelede Jennette 27, rakibi Mcvey ise 19 kez yere seriliyordu. 49. raund sona erip, 50. raund için hazırlanırlarken, Sam Mcvey oturduğu tabureden şunu söylüyordu ” Bu adam insan olamaz. Ben tükendim.” Bu sözlerin ardından Jeannette, tarihin en uzun maçının galibi olurken, Dünya Renkliler Ağır Siklet Şampiyonluğu World Colored Heavy Weight) ünvanını da alıyordu.
Comments
No Comments