Birçoğumuz, geçen haftadan sonra Başakşehir’in oyun olarak bir reaksiyon vermesini bekliyorduk. Ancak Avcı’nın öğrencileri bu haftada da titreyen bacaklar sendromundan çıkamamıştı. Sivasspor, Başakşehir’in stoperlerinin topla çıkmasına izin vererek, hem rakibinin oyun kurma yetisini iyice bitirdi hem de sarkmak istediği arka taraf geniş alanlarını da yaratma imkanını buldu ( ne kadar değerlendirdi o ayrı). Visca’nın olmadığı gol atma plansızlığının sıkıntısını yaşamaya devam eden Başakşehir artık tam anlamıyla direksiyonu ikinci bir kişi ile paylaşıyor.

B.B. Erzurumspor, Hamzaoğlu ile anlaştıktan sonra araya giren milli maç molası belli ki çok yaramış. Oyun olarak aslına bakarsanız kaliteli olduğunu söyleyemeyeceğimiz ancak Türkiye şartları açısındam sonuç getirici olarak dillendirebileceğimiz bir kurgu ile devam ediyorlar. Dengeli oyunları ile rakibin zayıf anını kollayan, rakibin gücüne göre yer geldiğinde belli bölümden sonra oyunu daha da korse ederek sonuca gitmeye çalışan Erzurumspor istediklerini de almaya başladı ve bir anda kesin düştülerden, galiba kalacaklar statüsüne de çıkmış oldu.

Uzuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuun aradan sonra taraftarlarına iyi hissedebilecekleri bir galibiyet sunan Fenerbahçe, hem ligde kalmak adına artık tüm taraftarlarına rahat bir nefes aldırmış oldu, hem de orta alanda takıntı haline getirilemeyecek çeşitlilikte bir yapı olduğunu da bir kez daha kendisine ve taraftarına göstermiş oldu.
Akhisar’a, çıktığı günden beri Süper Lig’e kattığı heyecan, değer ve yaşattığı sürprizler için teşekkür eder, kupa finalinde de başarılar dileriz.

Derbi maalesef bir kez daha futbol beklentilerinin altında kalırken, gerek Şenol Hoca’nın tercihleri, gerek oyunu aldığı dakikalarda bile ön bölge oyuncularının birbirinden çok kopuk ve uzak kalması Beşiktaş’ın oyunda etkili olmasını engelledi. Bu sitede yazılarda tekil bir halde hakemlerden bahsetmiyoruz ve bahsetmeyeceğiz. Sonuçta Bülent Yıldırım hakkında daha önce yazdıklarımız arşivde durmaktadır. Galatasaray ise hem hakemin yüksek seviyeye çektiği sertliği kendisi adına çok iyi kullanırken, Beşiktaş’ın iki kanat beklerini de çok zorladı. Fernando’nun iki direkt koşusu ve iki savunma uyuması, beraberinde de Galatasaray galibiyetini getirdi.

Ligin en keyifli takımı olan Trabzonspor, bir klişeyi aslında yıktı bu sezon. İlk 5 hafta “takımın oturması lazım güzel futbol için” sonra ki 5 hafta “bir takım şansızlıklar yaşadık bundan istediğimiz oyuna ulaşamadık. Devre arasına doğru ” takımın takviyeye ihtiyacı var. İkinci devre ilk 5-7 hafta ” yeni transferlerin uyumu için zamana ihtiyacımız var. 25. haftadan itibaren ” artık güzel futbol yerine sonuca yönelik oyun daha önemli”. İşte Ünal Karaman tüm bu mazeretlerden uzak, tüm kavgaya yönelik söylemlerden uzak, 3. tercih olarak geldiği Trabzonsporda, sezonun en güzel işine imza atmaya devam ediyor.
Comments
No Comments