Serie A’da milli ara sonrası 8. hafta maçları geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşti. Öne çıkan notlar, takımların değerlendirmesi ve haftanın ilk 11’ini sizler için derledik.
Lider Juventus evinde ağırladığı Bologna’yı zorlanmasına rağmen kayıp vermeden geçti ve liderliğini sürdürdü. Juventus’un iç saha maçlarında alışık olduğumuz baskıyı zaman zaman kurmalarına rağmen sahadan galip ayrıldı. Sarri’nin yeni sistemine her geçen hafta daha iyi uyum sağlıyorlar ve yenilmez bir takıma doğru evriliyorlar. Bologna ise Juventus deplasmanında oynanması gereken en iyi oyunu oynadılar ama son dakikada Buffon’u geçemeyip sahadan puansız ayrıldılar.
Inter, Sassuolo deplasmanın son bölümlerinde korkulu rüya gördü. 70 dakika rakibi sürklase eden bir yapıda gözüken Inter, bu dakikadan sonra yediği 2 golle kendini strese soktu. Godin’in olmadığı maçta savunmada lider karakterli bir oyuncunun çıkmaması, Candreva yerine oyuna giren Lazaro’nun beklentilerin çok uzağında kalması Inter adına handikapların başında geldi. Sassuolo’da ise özelikle Mert Müldür ve Marlon’un kötü oyunu skorun bu şekilde olmasında etken oldu.
Orta saha ve hücum rotasyonunu bir türlü oturtamayan Napoli, Verona karşısında 2-0 kazanmasına rağmen kalesinde çok büyük tehlikeler gördü. 2 gol atan Milik’i çıkarırsak maçın Napoli adına yıldızı Alex Meret oldu. Sezon başında Juventus’u zorlayacak ekiplerin başında geleceğini düşündüğüm Napoli, bu noktadan her hafta biraz daha uzaklaşıyor. Verona’da ise hücum yollarındaki beceriksizlik bu maçta ayyuka çıktı ve puanla ayrılabileceği San Paolo’dan eli boş döndü.
Haftanın eğlencesi en bol maçı Stadio Olimipico’da oynandı. Lazio evinde ağırladığı rakibi Atalanta karşısında 3-0 geriden gelerek puan almayı başardı. Haftalardır oynadığı düzende maça başlayan Atalanta, Muriel ve Gomez ile golleri bulup ilk yarıda 3-0 öne fırladı. İkinci yarıda Muriel-Ilicic değişikliği ile forvetsiz sisteme dönen Gasperini’nin ekibi Lazio’nun 2 dakikada bulduğu 2 gole engel olamadı ve Lazio’yu maça bağladı. Son dakikalarda bulduğu bir pozisyonu laubalilik ve beceriksizlik ile süsleyerek harcadılar ve dönen topta penaltı sonrası beraberlik golüne engel olamadılar.
Roma, Sampdoria deplasmanında sezonun belki de hücum anlamında en sıkıntılı maçını oynadı. Teknik direktör değişikliği sonrası bir tepki beklediğimiz Sampdoria bunu sahaya yansıtmada çok zorlandı. Orta saha mücadelesi içinde geçen maçta rakipler birbirlerine üstünlük kuramadılar ve 0-0’lık skorla sahada 1’er puanla ayrıldılar.
Haftanın golsüz geçen bir başka mücadelesi de Mario Rigamonti’de idi. Brescia ve Fiorentina puanları paylaşarak sahadan ayrıldı. Maç boyu baskın gelen takım Fiorentina olmasına karşın son vuruşlardaki noksanlıklar golün gelmesini önledi. Brescia’da ise kaleci Joronen haricinde Sabelli ve Chancellor vasatın biraz üzerinde performans ortaya koyan futbolcular olarak göze çarptı.
Cagliari evinde ağırladığı Spal’i Nainggolan ve Farago’nun golleri ile 2-0 geçerek bir haftalık aranın ardından 3 puanla sahadan ayrıldı. Özellikle Nainggolan’ın golü jenerikleri süsleyecek derecede mükemmellik içeriyordu. Spal ise dördüncü deplasmanında da gol ve puanla tanışamayarak sahadan ayrıldı.
Ligin performans olarak dengesizlik gösteren iki takımın mücadelesinde Udinese sahadan 1-0 galip ayrılarak Torino’yu mağlup etti. İlk yarıda daha baskın olan takım Udinese idi ve Okaka ile golü buldular. İkinci yarı yoğun Torino baskısı ile oynandı. Çektikleri 9 şutta kaleyi bulamayan Torino sahadan puansız ayrıldı orta sıralarda kendine yer buldu.
Haftanın en farklı galibiyetini Parma Genoa karşısında aldı. Kaleyi bulan 7 şuttan, 5 gol çıkaran sarı lacivertli ekip Genoa’ya en farklı mağlubiyetini tattırdı. 3 gol atan Andreas Cornelius takımı adına sahanın yıldızıydı. Sene başında oluşturduğu kadroya göre her geçen hafta daha kötü oyunlar ortaya koyan Genoa ise sahada hiçbir varlık gösteremedi ve farklı mağlubiyete engel olamadı. Aurelio Andreazzoli’nin koltuğu sallantıda ve ilk kellesi gidecek teknik adam o olacak gibi.
Ve gelelim assolistin maçına. Milan evinde ağırladığı Lecce karşısında son dakikada yediği golle 1 puana razı oldu. Pioli’nin ilk sınavında Gattuso’dan esintiler sahadaydı ki insan neden Gattuso’nun bu takımdan gönderildiğini sormaktan kendini alamıyor. 4-3-3 formasyonunda ilerde tek forvet, Hakan ve Suso kanatları ile gol arayan bir Milan sahadaydı. İç sahada iştahlı oyununu sahaya yansıtan Rossoneri, Hakan ile golü de buldu ama Conti’nin bir anlık dalgınlığından gelen penaltı ile Lecce’ye yakalandı. Son bölümlerde maçın yıldızı Hakan’ın asisti ile tekrar öne geçmelerine rağmen Suso’nun kaybettiği top sonrası gelen Calderoni’nin golüne engel olamadılar ve beraberliğe razı oldular. Anlaşılan bundan sonraki dönemde 2 maç kazanan, 2 maç kaybeden bir Milan sahada olacak. Oyundan çok bireysel performanslar maç sonuçlarında daha belirleyici olacak. Bu maç özelinde Hakan Çalhanoğlu’nda olduğu gibi.
Haftanın Takımı; Lazio. İlk yarıda 3-0 geri düşmelerine rağmen oyundan bir an olsun kopmadılar. Ciro İmmobile’nin üstün gayretleriler ile son dakikada buldukları golle geri dönüşü tamamladılar ve 3-3 ile birlikte puan kazanmayı başardılar.
Haftanın Oyuncusu; Hakan Çalhanoğlu. Bu sayfalarda çoğunlukla performansını beğenmediğimiz, sürekli yerdiğimiz bir oyuncuydu Hakan. Ama bu hafta belki de kariyer maçını oynadı. Milan ataklarını tek başına organize etti, oyunun her iki noktasında da söz sahibi bir Hakan vardı. Bu güzel oyununu 1 gol, 1 asist ile de süsleyerek takımına en iyi performansı veren oyuncu oldu ve haftanın futbolcusu olmaya hak kazandı.
8. Haftada oynanan maçlar ışığında haftanın 11’i şu şekilde gerçekleşti.
Comments
No Comments