Seni Tanımak Çok Güzeldi Muhammed Ali

Dünya görüp görebileceği en büyük, en radikal, en dobra Şampiyon karakterini kaybetti. Sabah İdmanı olarak Bu büyük Şampiyonu birçok yazımızda anacağız. BBC Muhammed Ali’nin sözlerinden bir derleme yaparak kendi hayatını anlatmaya çalışmış. Biz de bu yazıyı çevirip sizinle paylaşarak Efsaneye saygı kuşağımızın ilk bölümünü yayınlıyoruz.

Dövüşleri hakkında

“Amerika’yı en iyi yapmak benim hedefim. O yüzden hem Rus’u hem Polonyalıyı yendim. Ve ABD’ye altını getirdim. Hatta Yunanlılar bana eski Cassius’dan da güçlü olduğumu söylediler (Gaius Cassius Longinus’a gönderme)” 1960 Roma Olimpiyatlarında altın madalyayı aldıktan sonraki açıklaması.

“Hey Floyd, seni görüyorum. Bir gün seni tarumar edeceğim. Bunu unutma. Ben en iyiyim. Roma Olimpiyatları esnasında Dünya Ağır Sıklet ünvanını elinde bulunduran Floyd Patterson’a hitaben.

 “Sonny Liston bir hiç. Bu adam ne konuşabiliyor ne de dövüşebiliyor Bu adamın hem konuşma hem de boks derslerine ihtiyacı var. Ve benimle dövüşmeye gelmeden önce de düşme derslerine ihtiyacı var.” 1964 yılında Sonny Liston ile yapacağı ünvan maçından önce

 “Sen neden bir Champ değil de Chump’sın?, eminimki ne zaman aynaya baksan kendi kendine korkuyorsun. Sen çirkin bir ayısın. Sen sadece serserilerle dövüştün. Sen kendine şampiyon mu diyorsun? Sen şampiyon olmak için çok yaşlı ve yavaşsın.” (Chump:Mankafa)

“Liston’a farklı açılardan o kadar çok vuracağım ki. Etrafının çevrelendiğini sanacak.”

“Ben tüm Dünyayı sarstım. Tüm dünyayı sarstım” Liston’ı yendikten sonra.

“Onu o kadar kötü döveceğim ki. Şapkasını giymek için kerataya ihtiyaç duyacak. “ 1965 yılında Floyd Patterson ile yapacağı maçtan önce

“Ona hakkını teslim etmelisiniz. İlk 1.5 raunt boyunca iyi bir maç ortaya koydu”. 1966 yılında Brian London’ı 3. Raunt da yendikten sonra

“Benim adım ne sersem. Benim adım ne.” Kendisine Muhammed Ali demeyi ret eden Erni Terrell’a attığı yumruklar esnasında sarf ettiği cümle. (yıllar sonra Muhammed Ali bu tavrının fazla vahşi olduğunu söyleyecekti)

“Bonavena’ya o kadar sert vurdum ki. Ta Arjantin’de ki akrabaları bile sarsıldı”. 1970 yılında Bonavena’yı mağlup ettikten sonra

“Buster’a, Kızılderililerin Custer’a yaptıklarını yapacağım”. 1971 yılında Buster Mathis ile maçı öncesinde (Kızılderililerin, Beyazlar karşısında elde ettiği en büyük zafer olan Bighorn savaşında hayatını kaybeden George Armstrong Custer’a gönderme)

“Hayatımda kaybetmeyi hiç düşünmedim. Ancak bu bugün oldu, bunu doğru yaşamak en önemlisi. Bana inanan insanlara karşı sorumluluğum bu. Hepimiz hayatta mağlubiyetler alacağız.” 1973 yılında Ken Norton’a kaybettikten sonra

“Sen benim 10 sene önceki adam olmadığımı söylüyorsun. Dün karınla konuştum ve bana senin de 10 sene önceki adam olmadığını söyledi.” Unutulmaz boks spikeri Howard Cosell’e

“George Foreman’ın gölge boksu yaptığını ve sonunda gölgenin kazandığını gördüm. “1974 yılında Rumble in the Jungle maçı öncesinde.

“Bu sadece bir iş. Çim büyür, kuşlar uçar, dalgalar kumları taşır. Ben de insanları döverim”

“Bir maç izleyenlerin gözü önünde kazanılıp kaybedilmez. Arka safhalarda belli olur, boks salonunda, maça gelirken, ben bu ışıkların altında dans etmeden çok önce.”

Ezeli rakibi Frazier’a yönelik.

“Joe Frazier o kadar çirkin ki, ağladığında gözyaşları yön değiştirip kafasının arkasından akıyor.”

“Joe Frazier o kadar çirkin ki yüzünü Amerika vahşi hayat bürosuna bağışlamalı.”

“Joe Frazier’ı destekleyen siyah insan haindir. Onu destekleyenler takım elbise içindeki beyazlar. Alabama şerifi ve Ku Klux Klan üyeleri. Ben Getto’da ki küçük adam için dövüşüyorum.”

“Ben bir maç esnasında rakibimi en iyi olmaya zorlarım. Fakat Joe Frazier, bunu tüm dünyaya söylüyorum, o beni en iyi olmaya zorluyor. Size söylüyorum o harika bir adam.”

“Daha önce ortamın sıcaklığından söylememem gerekenleri söyledim. Ona dememem gereken isimler taktım. Bunun için özür diliyorum. Bunların hepsi maçın tanıtımı içindi.””

Politik söylemleri

“Boks, birçok beyaz adamın, birbirini döven iki siyah adamı seyretmesidir.”

“Cassius Clay benim köle adım. En bu ismi seçmedim ve bu ismi istemiyorum. Benim adım Muhammed Ali, bu benim özgür adım ve insanların benimle ve benim hakkımda konuşurken bu ismi kullanmasını istiyorum.”

“Kimse’nin bana bunun ciddi bir iş olduğunu söylemesine gerek yok. Ben tek bir adamla dövüşmüyorum. Ben birçok adamla dövüşüyorum ve onların hepsine tek bir adamı yenemediklerini alt edemediklerini gösteriyorum. Benim görevim 30 milyon siyah insana özgürlüğü getirmek.”

“Ben Amerika’yım. Ben sizin fark etmediğiniz ama benimle alıştığınız parçayım. Siyah, özgüvenli ve mağrur. Benim adım sizin adınız değil. Benim dinim sizin değil. Benim kendi hedeflerim. Bana ulaşın.”

“Biz buraya 400 yıl önce çalışmak için getirildik. Neden dışarı çıkıp kendi ulusumuzu kurup iş dilenmekten vazgeçmiyoruz? Kendi topraklarımıza sahip olmadan asla özgür olamayacağız. Biz 40 milyonuz ve kendimize ait 2 arazimiz dahi yok.”

“Ben prestij için dövüşeceğim, kendim için değil bugün Amerika’da beton zeminde uyuyan kardeşlerimi yüceltmek için. Fakirlik içinde yaşayan siyak ırk için, yemek yiyemeyen, kendini bilemeyen, geleceği olmayan siyah ırk için”

“Beni gerçekten inciten İslam ve Müslüman isminin bugün anılış şekli. İslam adam öldürmeyi savunan bir din değildir. İslam barış demektir. Ben insanların Müslümanları bu sorunun sebebiymiş gibi göstermelerine oturup seyirci kalamam.”

“Negro diye aşağıladıkları insanlar Lousville’de köpek muamelesi görüp insan haklarından mahrum bırakılırken neden bir üniforma giyip 10 bin mil evden uzakta kahverengi Vietnamlılara bomba ve kurşun yağdırmamı neden isterler ki?”

“Ben Vietkong’lar ile dövüşmeyeceğim. Hiç bir Vietkong bana Nigger dememiştir.”

Kendi hayatı hakkında

“İnsanlar sahip oldukları gidene kadar değerini bilmezler. Mesela Başkan Kennedy, onun gibisi gelmedi. Misal Beatles, asla onlar gibisi olmayacak. Mesela adamım Elvis Presley. Ben boks’un Elvis’iydim.”

“Ben yaşlı bir adam olmak için dövüşmüyorum. 5-6 yıl dövüşüp cebime 2-3 milyon dolar koyduktan sonra bırakacağım.”

“Hala bisikletimi çalan kişiyi arıyorum. Onu bulduğum anda cezalandıracağım.

“50 yaşında, hayatı 20 yaşında ki hali ile aynı gözlerle gören adam hayatının 30 yılını boşa harcamıştır.”

“Beni dövmeyi aklından geçiriyorsan, bence hemen uyan ve özür dile.”

“Belki de Parkinson Allah’ın bana gerçekte neyin önemli olduğunu gösterme şeklidir. Beni yavaşlattı ve konuşmaktan çok dinlemeye yöneltti. Aslına bakarsanız insanlar bana artık daha fazla dikkat kesiliyor. Çünkü eskisi kadar konuşmuyorum.”

“Kızları kovalamayı hep çok severdim. Parkinson tüm bunları durdurdu. Artık cennete gitmek için bir şansım var.”

“Şiirler yazan, maçların bitiş raundunu tahmin eden, herkesi döven, insanları güldüren, insanları ağlatan ve bu kadar uzun boylu güzel bir ben daha sizce dünyaya gelir mi?”

Author
Published
9 yıl önce
Categories
BoksGenel
Comments
No Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir