Atletico Madrid’in sağlam, kompakt ve aşılamaz görünen yapısı var. Bu sezonun başlarında Sevilla bu yapıyı 0-3 yenildiği maçta bozdu. Yenildiği için bu maç çok dikkat çekmedi ancak Sevilla o maçta 25 şut çekti. Atletico’ya karşı bu kadar şut çekme imkanı yakalamanın hiç kolay olmadığı bilinir. Sevilla’nın o maçı kaybetmesinin sebebi hücum yaparken Atletico Madrid yarı sahasına doğru yerleşemediğinden kontra açıkları vermesiydi. Ancak oyunu kurarken her şeyi doğru yapmışlardı.
Atletico Madrid genelde 4-4-2 şeklinde diziliyor. Öndeki ikilinin görevi rakip oyun kururken rakibin önündeki ilk duvar olmak. Üç hat halinde rakibi savunuyorlar ve rakibin bu üç hattı delip geçmesi çok zor oluyor. Hücum halinde Atletico’nun yarısı kadar planı olmayan Leicester öndeki ikilinin takım savunmasına katkısıyla da İngiltere şampiyonu oldu.
Barcelona birçoklarına göre bu sezon da Şampiyonlar Ligi’nin favorisiydi. Çeyrek final ilk maçında rakipleri Atletico Madrid erken sayılacak dakikalarda 10 kişi kaldığı için o maç üzerinden değerlendirme yapmak çok doğru olmayacaktır. Bu yüzden 2.maçı incelemekte fayda var. 2.maçta özellikle Atletico golü bulana kadar, Barcelona Atletico’nun kompakt yapısını bozmakta çok zorlandı.
Atletico Madrid’in orta saha dörtlüsü oldukça dar. Barcelona beklerinin kanatların hizasına çıkıp kanatları genişletmesi lazım ancak oyun kuran stoperler Atletico forvetlerinin baskısına maruz kalır pas verebilecekleri bek oyuncuları ileride kalmış olur bunun için savunmada üç kişi olup daha rahat oyun kurarak bekleri otomatik olarak Atletico’nun kanat hizasına getirmiş olur. Böylece Atletico hem orta sahada genişler hem de forvet ikilisi pasif kalmış olur.
Savunmadan ilk topları çıkarırken veya oyun kurarken, bütün bunları üç oyuncuyla yapan takımlar, Atletico’nun öndeki ikilisine karşı sayıca üstünlük kurmuş oldular. Sevilla her zaman oyunu böyle kurduğu için bu işi en iyi yapan takım oldu. Şampiyonlar Ligi yarı final 2.maçında Bayern Münih’de Xabi Alonso stoperlerin arasında pozisyon aldı ve üçe iki üstünlük yakalayarak Atletico’nun kompakt yapısına darbe vurdu. İlk maç Guardiola’nın başka planları vardı ama 2.maç o ikiliyi pasif hale getirerek Atletico’nun düzenini bozdu. Alttaki yerleşim çok önemli Lahm, Koke’yi genişletiyor orta sahanın kompaktlığı azalıyor Xabi Alonso stoperlerin arasında olduğu için ön ikiliye sayıca üstünlük kuruyorlar ve sağ stoper Martinez’in önünde rahat top kullanabileceği bir alan kalıyor.
Sol bek Alaba çizgiye açılmıyor. Bunun sebebi rakip yarı sahaya yerleşildiğinde oyuncuların rastgele yerleşmemesi. Alaba rakibin sağ içten yapacağı atakları kesmek için merkeze yakın yerleşiyor. Guardiola’nın bu konuda esneklik göstermesi oturmuş oyun sistemine rağmen çok kolay değildi. Yine de Atletico’nun yapısını bu şekilde bozup müthiş bir maç çıkardılar.
Atletico’nun yapısını en iyi bozan takım Sevilla idi. Sevilla iki beki de çizgiye yaklaştırıp savunmada üç kişi bırakarak oyun kurar. Emery bunu Atletico Madrid’e özel yapmasa da onların bozulmaz denilen yapısını bozmuş oldu. 0-3 yenildikleri için bu maç diğer hocaların gözünden kaçmış olabilir. Aşağıdaki Görüntüden de anlaşılacağı üzere Atletico’nun sağlam yapısına karşı en iyi yerleşen takım Sevilla.
Şampiyonlar ligi finalinde Atletico Madrid’in yapısı hiç olmadığı kadar bozuldu. Real Madrid topa sahipken sahaya müthiş yayıldı ve Atletico Madrid’i genişletti. Sahada bu kadar boşluk oluşan Atletico Madrid maçı görülmemeştir. Oyuncu kalitesiyle de alakalı olarak Real Madrid sahaya yayıldıktan sonra çok hızlı top çevirdi. Ronaldo, Bale ve özellikle Benzema’nın hareketliliği inanılmazdı. Örneğin Barcelona’da Suarez, Bayern Münih’de Lewandowski Atletico maçlarında çok hareketli değillerdi genelde top beklediler, bu da Atletico Madrid’in işine yaradı. Ancak Benzema maç boyunca yerinde durmadı ve rakibinin kompakt yapısını bozmada en önemli rolü oynadı.
Real Madrid savunmada üç kişiyle kurmadı ancak Modric ve Kroos stoperlere çok yaklaştı. Topa sahip olan stopere yakın bu ikiliden biri yardım etti ve oyunun yönünü çoğu zaman değiştirdi. Casemiro’nun bile arkasında yer tutan bu ikiliden stopere yakın olan oyuncu, beklerini de otomatik olarak ileri itti. Bekler ilerde Atletico orta saha dörtlüsünün hizasında pozisyon aldı ve orta sahanın yapısını bozdu.
Sonuç olarak Atletico Madrid’in oyun yapısı sekteye uğramış görünüyor ancak Diego Simeone planları sabit bir teknik direktör değil. Şimdiden elinde 4-1-4-1 kozu var ki finalin 2.yarısında uyguladı ve olumlu geri dönüş aldı (ligde de uyguluyor). Orta sahanın merkezinden bir oyuncu topun olduğu yere pres yapıyor ve santrforuna yardım ediyor rakip oyunun yönünü değiştirirse diğer merkez hemen koşu yapıyor ve rakibin top kullanma imkanını kısıtlıyor. Real Madrid maçında bu presi çok iyi uygulayamasalar da hücumda daha akıcıydılar. Simeone bu duruma cevap verebilecek bir taktisyen ve önümüzdeki sezon aynı sorunları yaşaması pek olası durmuyor.
Yazar: Osman Burak Çetinkaya
Comments
No Comments