Premier Lig sezon değerlendirmesi-1

Yazıya nasıl ve nereden başlayacağımı bilemeden klavyenin başına oturdum ve uzun saatlerin ardından birkaç bölümden oluşan bir sezon hikayesi yazmaya karar verdim. Tarihte eşi benzeri olmayan bir şampiyonluk yarışının ve aynı heyecanda geçen düşme potası mücadelelerinin şahidi olduk 2018-2019 sezonunda. Hatta lig kendi içerisinde o kadar farklı sıralama yarışlarına olanak sağladı ki İngiliz futbolu bu sayede Avrupa’nın zirvesine oturdu. Nasıl mı? Avrupa’nın kulüpler bazında bir numaralı kupası olarak görülen Şampiyonlar Ligini ve iki numaralı kupası olarak görülen Avrupa Ligini domine ettiler ve tarihte ilk kez 2 kupada da finalistler İngiliz takımlarından oluştu. (Tottenham-Liverpool Ş.L Finali, Arsenal-Chelsea A.L Finali). O zaman hadi şampiyonluk yarışı hikayesine başlayım.

Pep Guardiola ve Jurgen Klopp arsındaki bu yarış tarihin en çekişmeli mücadelesine sahne oldu. Pep’in Man City’si 98 puanla Premier Lig şampiyonu olurken, iki sezonda topladığı 198 puan ve 200’ü aşkın gol sayısı ile istatistik sayfalarına yeni bir rekor ekledi. Klopp’un Liverpool’u ise bu yarışın dramatik hikayesini yaşayan tarafta yer aldı. 3 Ocak 2019 günü oynanan ve bu yarışı direk etkileyen karşılaşmada gol çizgisi teknolojisine 1.2cm ile takılan Liverpool maçı 2-1 kaybetti ve şampiyonluk yarışında rakibine yakalandı. Sezonu 97 puanla tamamlayan Klopp ve öğrencileri  tarihin en dramatik ikinciler listesinde yerini alırken tarihin en fazla puan toplayarak 2.olan takımı oldu. (97 puan) Fakat bu noktaya gelinmeden önce yaşananlar? 

Sezon öncesi transfer döneminde kadrosunda büyük değişiklikler yapmayan Man City sadece Mahrez transferi ile kadrosunu güçlendirdi. Premier Lig’deki ilk mağlubiyetini 16.haftada Chelsea deplasmanında alan Man City, ilk 15 haftalık dilimde 13 galibiyet 2 beraberlik ile rakiplerine göz dağı verdi. Bu noktada sezona flaş transferlerle başlayan Liverpool, kaleye Allison, savunma ve hücum hattına Fabinho,Shaqiri ve Keita transferlerini yaparak transfer sezonundan itibaren rakibine göz dağı verdi. Bu noktada Boxing Day’de gelen Man City mağlubiyetine kadar yenilgi yüzü göremeyen Liverpool, 5-1 Arsenal ve 3-1 Man utd. galibiyeti ve 0-0’lık Man City ve 1-1’lik Chelsea ve Arsenal beraberliğini içinde barındıran 20 maçlık yenilgisizlik serisi ile taraftarına ‘o sene bu sene’ derdirtmişti.

2-1 Man City mağlubiyeti ile tamamlanan Boxing Day maçları sonrasında Liverpool yeniden girmiş olduğu 17 maçlık yenilmezlik serisinden 13 galibiyet 4 beraberlik alarak ayrılmıştı. Bu periyot içerisinde Man City, hesapta olmayan 3-2’lik Cry. Palace mağlubiyeti ile sarsılırken hemen arkasından Leicester City’e de deplasmanda 2-1 kaybedince Liverpool semalarında şampiyonluk nidaları daha sık bir şekilde dillenmeye başladı. Bu mağlubiyetler sonrasında Pep Guardiola fikstür sıkışıklığı ve maç yoğunluğundan şikayet ederken, antreman programını yoğun fikstür sebebiyle oturtamamayı bahane olarak gösterdi. Man City ise 17 maçlık seriyi 14 galibiyet 3 mağlubiyet ile kapadı. Bu  noktada NewCastle Utd.’ye yenildikleri maçta N.Castle ligde kalma umutlarını yeşertirken, Burnley maçında zorlanan Machester şehrinin mavileri gol teknolojisi sayesinde 39mm ile gol sayılan pozisyon sayesinde şampiyonluk yarışında tekrar söz sahibi oldu. 

Ligin son haftalarında oynanan karşılaşmalarda her iki takım sıfır hata ile yola devam ederken Man City Leicester City karşısında bir kez daha ecel terleri döktü. Liverpool’n eski menajeri Brandon Rogers ile sezon ortasında anlaşan Leicester göstermiş olduğu savunma direnci ile Liverpool taraftarına umut aşılaşmıştı . Karşılaşmada Man City bir çok gol pozisyonuna girmesine rağmen 70 dakika skor üretememiş, Pep Guardiola totem olarak hırkasını üzerinden çıkarmış ve sinirli bir şekilde başını kaşırken kaptan Kompany sahneye çıktı. 27 metreden çıkardığı füze ile Leicester kalecisini avlayan kaptan, takım arkadaşlarının ve menajerinin vurma ikazlarını dikkate almayarak City’nin şampiyonluk yürüyüşüne imzasını attı. 

Liverpool için 2018-2019 sezonu anlatmakta zorlandığım bu noktada Mane ve Salah’ın 22 gollük performansı hafızalara kazınırken, Robertson’un 11 asist  Alex-Arnold’un 12 asistlik katkıları ile ligin en fazla asist yapan savunmacıları oldular. Aslında Ligin tüm istatistiklerinde zirvede yada ilk 5’te bir Liverpool’lu görmek mümkün. Bu noktada şampiyonluk şarkısı Man City ve Pep için söylenmesine rağmen, oyunun gelişimi ve oyuncu performansı gelişimi açısında Klopp ve öğrencileri yılı zirvede tamamladılar. 

Takımları şampiyonluğa götüren tüm yollar dolambaçlı ve yolu aydınlatan tüm ışıklar kör edicidir. Taraftara söylenmek istenen birçok şey vardır ama nasıl söylenir kimse bilemez. İşte bu noktada Klopp gibi şapkanızı çıkartır, sezon boyu gösterdikleri emek ve destek için taraftarı selamlar onları onurlandırırsınız. Sonrasında en centilmen halinizle basın karşısında kazanını tebrik eder ve gelecek yıl için hazırlanırsınız…

Author
Published
5 yıl önce
Categories
FutbolGenel
Comments
No Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir