Polonya, bu gibi karşılaşmalarda erken gol bulmanın dezavantajını yaşadı. Zaman zaman topla oynamayı başarsa, hızlı çıkışlar yakalasa da, erken gelen gol Polonya’nın da maç stratejisini değiştirmesine sebep oldu.

 

 

 

 

Hiç bir oynadığı maçı 90 dakikalık süre içerisinde kazanamayan Portekiz, Avrupa Futbol Şampiyonası tarihini farklı bir açıdan yazmaya çalışıyor. ( 2000 senesinde Lance Armstrong sadece 1 etabı kazanarak Fransa Bisiklet Turunu kazanmıştı).

 

 

 

 

 

Takımı yarı finale çıkmış olsa dahi, bu şampiyona henüz, hala, Ronaldo’nun şampiyonası olamadı. Portekiz takımında Nani’sinden, Quaresma’sına, Sanches’ine çok daha farklı isimler ön plana çıkıp takımı sırtladı.

 

 

 

 

Renato Sanches demişken, bu site de hiç bir oyuncu için ayrı ayrı yazılmış 2 yazı bulunmuyor. Chealse taraftarı nasıl dört gözle Conte’yi bekliyorsa, Bayern taraftarı da Sanches’i bekliyor.

 

 

 

 

Polonya takımı topla oynadığı zamanlarda da, hızlı çıkışlarında da skoru tekrar lehine çevirebilecek anları yakaladı ya da yakalar gibi oldu. Turnuvanın başından beri dkkatleri yakalayan ileri uçta ki bir birinden kopuk oyun görüntüsü onların bu maçta sonunu hazırladı.

 

 

 

 

Herkes Lewandowski’den bekliyordu belki ama Polonya adına bu maçın da turnuvanın da en dikkat çeken ismi Krychowiak oldu. Savunmada da Kamil Glik, Polonya’nın takım organizasyonun da kilit isimlerden oldu.

 

 

 

 

Artık başta İspanya olmak üzere büyük bir kısım bir Bale-Ronaldo yarı finalinin hayalini kurmaya başladı.

 

Portekiz Avrupa Futbol Şampiyonası tarihinde 6. kez uzatmalar oynadı. Onlar için artık bu konunun uzmanlarından diyebiliriz. Şimdiden Yarı Final maçı uzatmalara gider dersek riski büyük bir bahis olmaz di mi ? ( Hollanda 7 uzatma ile bu kulvarda lider)