İtalya, kağıt üstünde kendisinden iyi olan rakiplerine karşı aynı anlayışı ortaya koyuyor. Orta alanda merkez pozisyonunda ki isme yoğun baskı ve o baskı neticesinde rakibin oyun kurmasını engelleyip kaptığın toplarla hızlı çıkış yapıp en erken fırsatta golü bulmak. Golden sonra da, kademe kademe oyunu rakibine verip genlerinde olan savunmayı ortaya koymak. Ve 90’ dakikada Pelle‘nin volesi ile golü bulup rahatlamak. İhtiyaç anında da Buffon’a danışmak. Çok yüksek ihtimal bunu Almanya’ya da deneyecekler. 2012’deki rakipleriyle ters sıradan karşılaşmaya başlayan İtalya açısından bakalım sonuç ne olacak. Hedef Toni Kroos.
Tarih boyunca hep savunmada ki taktik disiplini ile dikkati çeken İtalyanlar, belki de tarihlerinde ilk kez hücum seti organizasyonlarında da, toplu ve topsuz alan kat etmede de inanılmaz bir disipline sahipler.
İspanya, yenilmesi çok zor bir takım. Ancak oyunun en kilit isimlerinden Busquets üzerine yapılan organize baskı takımın bütün ayarlarını bozuyor.2014 yılında ki hayal kırıklığının ardından, 2016’da gösterdi ki; İspanya, bir türlü golcü sıkıntısını çözemiyor. Üstüne bir de Del Bosque’nin koskoca 45 dakika boyunca Morata’yı (Aduriz’siz) yalnız bırakması da eklenince son kaçınılmaz oldu.
2008’den beri futbol dünyasını domine eden takım artık yok. Bu takım bir şekilde bir revizyona uğramalı. 98-2000 başarısından sonra Fransa’nın bunu kabul etmesi zor olmuştu. Şüphesiz İspanya gibi zirve yapmış bir ülke için de bunu kabullenmek kolay olmayacak.
Buffon için daha önceki yazılarımızda dediklerimizin, Parma döneminden başlayıp bu İspanya maçına kadar olan dönemde onun hakkında yazılmış olan her türlü güzellemeye imza atmakta hiç bir tereddüt yaşamayız.
Şu gerçeği ne olur artık görün. Bu İtalya savunma takımı değil. En az Prandelli’nin 2012 takımı kadar güzel ( o takım da Conte’nin Juventus’u ağırlıklıydı). Bu takım çok efektif bir hücum anlayışında ve ancak oyunun ilerleyen bölümlerinde o hayattan bezdiren savunmalarını aktif ediyorlar
.
Conte, gerek saha içi stratejisiyle, gerek kendi yarı alanında değil sahanında tümünde savunma yapmayı öğrenen takımıyla, gerek oyuncularıyla olan iletişimi, gerekse de oyunu kenardan yönetmesiyle birlikte bu turnuvanın en popüler teknik adamı olmayı başardı. İrlanda maçından sonra kendisine kızmış olabilirsiniz ancak bu bile, bu tipik akdeniz insanı karakterli teknik adamın, kendisinin Türkiye de yöneteceği takım taraftarı tarafından deliler gibi sevilebileceği gerçeğini değiştirmez.
Comments
No Comments