Önceliği şampiyona vermek lazım. Lig’in final maçında Galatasaray karşısında Başakşehir ilk başlarda sakin başlamayı başardı ve golü de buldu. Skora bakarak Galatasaray’ın ilk yarı kötü oynadığın söylemek doğru olmaz ancak orta sahada Başakşehir’in pas trafiğini engellemekte Donk’un da etkisizliğiyle birlikte yetersiz kaldılar. Ancak hem Selçuk hamlesi, hem topu daha hızlı dolandırma, hem Başakşehir’i uzun topa zorlama girişimleri başarılı olunca 20 dakikalık periyotta 2’si geçerli olmak üzere 4 gol kaydetmeyi başardı. Muslera’nın hatasında Kudryashov’un topu ağlara gönderememesi ise maçın değil şampiyonluğun kırılma noktası oldu.

Sezon’un Atalanta ile birlikte Avrupa’da bize en heyecan veren takımı olan Trabzonspor, Beşiktaş karşısında sezonun özetini bize izletmeyi başardı. Ünal Karaman önderliğinde gelecek sezon kendi kendilerini baskı altına almazlarsa çok daha güzel işler yapacakları kesin.

En az şampiyonluk maçı kadar önemli bir diğer maç ise merakla beklenen Bursaspor-Göztepe maçıydı. Bursaspor açısında aslında sezonun özeti gibiydi. Mücadeleden uzak, pozisyon üretemeyen, arka tarafta çok boşluk veren bir takım. Ve bunu çok iyi değerlendiren, deplasmanda olmasına rağmen daha organize gözüken, “Var” ile iptal edilen iki gol atan bir de penaltı kaçıran Göztepe, şu an için ligde kalmaya en yakın takım olarak gözüküyor.

Ligde kalma savaşında özellikle iç sahada aldığı puanlarla tutmayı başaran B.B. Erzurumspor, Fenerbahçe karşısında klasik iç saha organizasyonunu ortaya koymaktan uzaktı. Ligde kümede kalma korkusundan bir anda alınması muhtemel cezalarla da birlikte acaba Avrupa yapabilir miyim düşüncesine giren Fenerbahçe bir yandan da artık bu sezonu bitirmenin derdinde bir hava içerisinde gözüküyor.

Comments
No Comments