Michael O’Neill – Kuzey İrlanda
O’Neill 2004 yılında aktif futbolculuk yaşantısına beklenmedik bir anda son verdi. Sonrasında kendisini finansal hizmetler alanında eğitim alırken gördük ve bu alanda kariyer yapmaya başladı. Bir yıl sonra yarı zamanlı olarak Cowdenbeath’de asistan yönetici pozisyonunda çalıştı ve Mixu Paatelainen’da görev aldı. 2006 yılının Nisan ayında Brechin City ile anlaştı. 2007 yılında İskoçya ikinci liginde ayın menajeri seçildi. 2008 yılında ise Shamrock Rovers başına geçti. O’Neill Shamrock Rovers ile 2009 yılının Temmuz ayında ayın teknik direktörü ödülünü bir kez daha kazandı fakat asıl başarısını 2010 yılında bu takımı şampiyonluğa taşırken yaşayacaktı. Bu şampiyonluk Shamrock Rovers’ı Avrupa Kupaları elemelerine götürdü. 2011 yılında İskoçya’daki spor yazarları tarafından yılın teknik direktörü seçildi. 2011 yılının ortalarında kulübü ile kontrat konusunda anlaşamayan O’Neill 28 Aralık 2011’de Kuzey İrlanda milli takımının başına geçti. Kuzey İrlanda elemeleri 6 galibiyet 3 beraberlik ve 1 mağlubiyet ile tamamladı. Euro 2016 öncesinde eleme gruplarında 4-3-3, 4-1-4-1 ve 4-3-2-1 dizilimlerini kullandı. Hatta bazı karşılaşmaların içerisinde geçiş oyunlarında bu 3 dizilimin 90 dakika içerisinde kullanıldığını gördük. Turnuva boyunca O’Neill, savunmada eski Manu’lu Jonny Evans’dan kalede Michael McGovern’den vazgeçmeyecektir. Oyun anlayışında orta saha oyuncularının rolü çok büyük ve bu noktada Steven Davis’in ön plana çıkma ihtimalinin olduğu bir turnuva Kuzey İrlanda’yı ve O’Neill’i bekliyor.
Adam Nawalka – Polonya
Adam Nawalka’dan bahsederken Wisła Kraków’un yaşayan hafızası dersek teşbihte hata yapmamış oluruz. Futbolculuk kariyeri boyunca bu kulübe kendisini adamış sonrasında yardımcı antrenörlük olmak üzere bir çok idari görevlerde de yer almıştır. Fakat ilk ciddi teknik direktörlük deneyimini Swit Krzeszowice’de yaşadı. Arkasından Zagłębie Lubin, Sandecja Nowy Sącz, Jagiellonia Białystok, Wisła Kraków, GKS Katowice, Górnik Zabrze takımlarını sırasıyla çalıştırdı. 2013 yılında Waldemar Fornalik’den boşalan Polonya Milli Takımı teknik direktörlüğü koltuğuna oturdu. Polonya Euro 2016 elemeleri süresince 10 maçta 6 galibiyet 3 beraberlik 1 mağlubiyet aldı. Adam Nawalka geleneksel 4-4-2 diziliminden pek vazgeçmeyen bir teknik adam. Özellikle elemeler boyunca oyun stratejisini kanatlardan açılan ortalar ve Milik’in Lewandowski’ye sağladığı kolaylıklar üzerine kurduğu stratejisi var. Lukasz Piszczek, Jakub Blaszczykowski gibi isimlerinde kadroda yer alması Adam Nawalka ve ekibini sürpriz yapabilecek takımlar arasında yer almasını sağlıyor. Tartışılan asıl konu Nawalka turnuva boyunca 4-4-2’ye devam mı edecek yoksa tek santraforlu bir oyunla turnuvada yer alacak? Bizde turnuva başlayınca bunu göreceğiz.
Mykhaylo Fomenko – Ukrayna
67 yaşındaki teknik adam için Ukrayna futbol efsanesi dememiz yetecektir. Fomenko 1979 yılında Moskova’da faaliyet gösteren Antrenörlük meslek yüksek okulunu bitirdi. Sonrasında Ukrayna’nın en ünlü kulübü Dynamo Kyiv’i çalıştırdı. Dynamo Kyiv Fomenko ile Şampiyonlar Ligi turnuvasının ilk ayağında Barcelona yendi. 1993 yılında kazanılan bu galibiyet aslında o sezon kazanılacak olan UkraynaTop Lig Şampiyonluğunun ve Ukrayna Kupası’ndaki zaferin habercisiydi ve Dynamo Kyiv bu başarıların hepsini Fomenko zamanında yaşadı. Kariyerinde 15 takımda teknik direktör bir dönem Spartak Sumy takımında 2.başkanlık görevini üstlendi. 2012 yılında Ukrayna milli takımının başına geçen efsane isim 12 maçı geride bıraktığı eleme turunda 7 galibiyet 2 beraberlik 3 mağlubiyetlik performansa imza attı. 4-2-3-1 sisteminde kontra atak futbolu oynatmayı seven teknik adamın elinde Andriy Yarmolenko ve Yevhen Konoplyanka gibi isimlerin elinde olması turnuva süresince çok büyük bir avantaj olarak görülüyor. Fomenko’nun tek sıkıntısı Almanya dışında tüm takımların güç ve oyun olarak birbirlerine yakın olması.
Joachim Löw – Almanya
Löw ilk teknik direktörlük deneyimini futbolculuk kariyerine devam ettiği FC Winterthur’un genç takımında başladı. 1994-95 sezonunda FC Frauenfeld takımında futbol oynarken futbolcu/menajer olarak teknik direktörlük yaptı. 1995-1996 sezonunda VfB Stuttgart’ta teknik direktör Rolf Fringer’in yardımcılığını yaptı. Fringer’in ayrılmasından sonra VfB Stuttgart teknik direktörlük koltuğuna oturdu. “Sihirli üçgen” adı verilen Krasimir Balakov, Giovane Élber, ve Fredi Bobic’li kadro ile DFB-Pokal’ı ve Kupa Gelipleri Kupası’nda Chelsea’yı finalde yenerek adını dünya futboluna duyurdu. Sonrasında yolu ülkemize düşen Alman teknik adamın durağı Fenerbahçe oldu. Sezon sonunda Süper Lig’i üçüncü bitiren takım UEFA Kupası’nın birinci turunda Parma’ya toplamda 3-2 yenilerek elendi ve takımdan gönderildi. Ekim 1999’da Karlsruher SC takımının başına geçti. Ama takımın üçüncü lige düşmesine engel olamadı ve görevden alındı. 2000-01 sezonunda Türkiye’ye dönerek Adanaspor’u çalıştırdı. Adanaspor sonuncu olarak küme düştü. Ekim 2001’de Tirol Innsbruck takımına geçti. 2001-2002 sezonunda Avusturya Bundesliga şampiyonluğu yaşadı. Löw 2003-2004 sezonunda Austria Wien takımının başına geçti ve sezonu ikinci tamamladı. 2004 yılında Klinsmann ile Almanya’da futbolu yeniden inşa etmeye başlayan teknik adam 2006 yılına kadar Almanya Milli takımında Klinsmann’ın yardımcısı olarak görev yaptı. 13 Temmuz 2006 tarihinde Klinsmann sözleşme yenilememe kararı aldıktan sonra Almanya teknik direktörlüğü için Löw’ün adı geçti. İki yıllık sözleşme imzalayan Löw, Klinsmann’ın ofansif oyun tarzını devam ettirmek istediğini açıkladı. Löw, özellikle oyuncularının topu ayağında fazla tutmasından endişeliydi. Görev süresince bunu azaltarak oyun hızını artırdı. Löw Euro 2008 süresince 4-4-2 sisteminde oynadı fakat finalde İspanya’ya karşı 4-2-3-1 sistemine dönen Löw finali 1-0 kaybetse de 2014 yılında kazanılacak Dünya Kupası için doğru taktik tohumlarını takımına yerleştirmiş oldu. 2010 Dünya Kupası’nda Löw yönetiminde gene finalde kaybeden Almanlar, Euro 2012’de yarı finalde İtalyanlara takıldılar. Fakat 2014 Dünya Kupası’nda 4-2-3-1 sistemini kusursuz bir seviyeye çıkartan almanlar yarı finalde ev sahibi Brezilya’yı 7-1 gibi sansasyonel bir skorlar geçerken finalde Arjantin karşısında uzatma sonunda 1-0’lık galibiyet ile kupanın sahibi oldular. Euro 2016 öncesinde eleme gruplarında 7 galibiyet 1 beraberlik 2 mağlubiyet alan Löw ve ekibi 4-2-3-1 sisteminden vazgeçmiyor. Takımın her parçası yıldız statüsünde olmasına rağmen Manuel Neuer, Jérôme Boateng, Toni Kroos, Bastian Schweinsteiger ve Thomas Müller Löw’ün 11’nin vazgeçilmezleri.
Comments
No Comments