Man City ve De Bruyne son bahar mahmurluğundayken, Brighton yükselmeye başlamıştı. Man Utd. hala maç kazanamıyorken, Pochettino’nun yol haritası için tahminler yapılmaya başlandı. İşte Premier Lig’de tüm heyecanıyla 8.hafta notlarıyla karşınızdayız.
Arsenal 1-0 Bournemouth
Unai Emery, sezon aşından beri aradığı ilk 11 dengesini Bournemouth karşısında yakalayacakmış gibi gözüktü. Savunmada David Luiz, Papastathopoulos’un sertliği ve alan paylaşımı hücumda Saka-Ceballos-Pep-Aubameyang’ın saldırganlığını Menajer Emery’nin istediği dengenin yakalanacağının sinyallerini verdi fakat orta sahada sürekli değişen rotasyon ve performanslar Arsenal’in işini zorlaştırıyor. Maç içerisinde yaptığı değişikliklerle de bu denge yeterliliği konusunda istikrar yakalayamadığını hissettiren Emery, sahadan 1-0’lık galibiyeti çıkaracak pozisyonu maçtan çıkardı fakat göze batan planlı oyun oynayamadığı hissiyatını verdi Arsenal. Bournemouth maçında da orta sahanın lideri takımın kaptanı Xaka’ydı fakat oyun ilerledikçe Goundouzi bu rolü aldı ve Arsenal’i taşıdı.
Brighton 3-0 Tottenham
Graham Potter, Pochettino’nun savunma kulelerini yıktı. Sahaya 4-4-2 diziliminde çıkan Brighton, Spurs’un savunma kuleleri olan Alderweireld ve Vertonghen’e Connolly-Maupay ile kurduğu pres tuzaklarıyla oyun alanlarını daralttı. Bu sebeple geriden oyun kurmakta zorlanan, topu oyuna sokamayan Tottenham basit top kayıplarıyla rakibinin oyununu kolaylaştırdı. Orta sahadaki pas trafiğini arttıran Brighton, rakip sahada yaptığı isabetli paslar ve ikiz kulelerin arkasına gönderdiği derin toplarda etkili olunca skor farkını arttırdı ve sahadan 3 puanla ayrıldı. İngiliz basını Pochettino’yu eleştirirken Davinson Sanchez ve Foyth’un hatırlanması gerektiğinin altını çizdi. Bu karşılaşmanın kaybedilmesi mi yoksa Lloris’in en az 3 ay sahalardan uzak kalması mı daha Spurs cephesini daha çok üzdü kestiremiyorum. Brighton özelinde 19 yaşındaki İrlanda’lı Connolly’nin bu maçtaki performansı onu Potter’ın 11 tercihlerinde şimdilik zirveye taşımış olabilir.
Burnley 1-0 Everton
Marco Silva çıkış yolu arıyor. Geçen hafta takım sahibi Fahrad Moshiri’nin desteğini alan Everton’un menajeri Cumartesi bu desteğin karşılığını veremedi. Burnley maçında başlangıç 11’inde değişikli yapmaması ve aynı oyun anlayışı üzerinde ısrarcı olması Silva’nın sonunu hazırlıyor gibi. Fakat maç sonunda Silva ‘Aldığım tüm geri bildirimler oynadığımız oyunun üzerinde durmam gerektiği yönünde. Oyunumu analiz ettiler ve takımın cehresinin benimle değiştiğini gördüler. Görüş ayrılığının olduğuna inanmıyorum’ açıklamasında bulundu. Şimdi gözler Everton Sportif Direktör’ü Marcel Brands’ta bu kötü sonuçlara rağmen Silva’nın arkasında mı duracak yoksa milli arada menajer değişikliğine mi gidecek? Burnley için bu maç özelinde neleri doğru yaptı diye sıralayacak olursak; topu rakibe bıraktılar. Alanı savundular. 90 dakika boyunca 18 pas arası yapıp ikili mücadelelerin %55’ini kazandılar. Geçen hafta olduğu gibi ağırlıklı kanatlardan hücum ederek Everton’un beklerini oyuna sokmadı. Dyche son 4 maçta aldığı 2 beraberlik 2 galibiyetle istikrarlı yürüyüşüne devam ediyor.
Liverpool 2-1 Leicester
Leicester Afield’da Liverpool’u salladı fakat yıkamadı. Jurgen Klopp’un maç sonu analizi ile maçı değerlendirmeye başlamak gerek.‘Bir saat boyunca istisnasız tek sorun gol atamamızdı.’ Oldukça kesin ve doğru olan bu yaklaşım istatistiklere de yansıdı. Liverpool 8/18 şut isabetiyle oynarken Leicester 1/2 şut isabetiyle maçı tamamladı ve 1 gol attı. James Maddison-Ayoze Perez ortaklığı Leicester’a yine skor getirirken 60 dakika boyunca Firmino-Wajinaldum-Fabinho ve Robertson Liverpool adına oyuna hükmetti. Skor problemini çözmek adına 9 numara pozisyonunda Salah-Mane-Firmino 3’lüsünü sürekli döndüren Klopp oyunun son bölümünde Mane’yi en uçta kullanarak süratinden yararlanmak istedi. 90+5. dakikada gelen penaltı ile rüyayı devam ettiren Liverpool bu sezon ki 8’inci galibiyetini aldı. Son 17 Premier Lig maçını kazanan Liverpool milli takım arasından sonra Old-Trafford’da 18 galibiyetini almak için moral depolamış ve Man. City ile puan farkını 8 puana çıkarmış oldu.
Manchester City 0-2 Wolves
Manchester City, De Bruyne’nin yaratıcılığını özlüyor. Milli ara en çok Man. City cephesine iyi gelecek gibi gözükmekte. Pep Guardiola bu arada oyun aklı Bruyne’nin sağlığına kavuşmasını ve form tutmasını umut ediyor. Karşılaşmada Wolves’in son 15 dakikada yaptığı savunmayı aşmakta zorlanan City’nin bu dakikalarda Belçika’lı yıldızın öldürücü paslarına ve isabetli şutlarına fazlasıyla ihtiyaç duydu. İlk golü bulamadıktan paniğe kapılan ve endişeye kapılan City’liler sabırlı olmaları gerektiği gerçeğini unuttukları Wolves maçında, Adama Traore’nin süratine, Esposito’nun az pas süratli oyun stratejisine yenik düştü. Gol atmamasına rağmen Raul Jimenez oyunun merkezinde verdiği öldürücü paslarla iki asist yaptı ve maçın kazanılmasına önemli katkı sağladı.. Jimenez bu sezon tüm kulvarlarda çıktığı 16 maçta 8 gol 2 asistlik performansıyla göz doldurmaya devam ediyor. Esposito’nun 3’lü savunma varyasyonlu oyunu sezon başında sonuç vermemiş olmasına rağmen geçen sezondan gelen alışkanlıkların devam etmesini sağlıyor ve Wolves bu sezonda büyük takımlardan puan çalmaya devam ediyor.
Newcastle 1-0 Manchester United
Matty Longstaff, Newcastle adına ilk golünü attı Man Utd yıkıldı. Newcastle formasıyla abisinin orta sahada partneri olarak ilk defa Premier Lig maçına çıkan Matty oynadığı futbolla göz doldururken, karşılaşmada girmiş olduğu ilk net gol pozisyonunda direğe takıldı. 72.dakikada rüyalarını gerçekleştiren 19 yaşındaki genç futbolcu kendisi adına bir rüyayı belki gerçekleştirirken takımı adına da zorlu geçen bir sezonda telafisi çok zor olan bir 3 puan kazandırdı. Ole Gunner Solskjaer , Man Utd. alt yapısından çıkan gençlerle sakat oyuncuların yerini doldurmakla kalmıyor takımın omurgasını oluşturmak zorunda kalıyor. Bu noktada zaman zaman tecrübenin 3 puan kazandırdığı maçlarda Man Utd’ın tecrübesizliği puan kaybetmesine neden oluyor. Newcastle maçı da buna bir örnek. Ayrıca her geçen hafta gençlerin üzerinde artan bu sorumluluk oyuncuların morallerinin bozulmasına da neden oluyor. Man Utd oynadığı maçlarda sürekli geri dönüş yapmak zorunda olan takım hüviyetinde. Man Utd. son 30 yılın en kötü başlangıcını yapmanın eşiğinde. Takım sahipleri teknik adam değişikliğindense transferde kaliteli oyunculara para harcamak ve durumu toparlamak zorunda. Gelecek hafta Liverpool maçının kaybedilmesi Old Trafford’da yönetimin kötü tezahürata maruz kalmasına neden olur. Alınacak bir galibiyet ise tüm sıkıntılı sürecin bir nebze unutulmasına neden olur.
Bu hafta izleyebildiğim maçların yorumlarını elimden geldiğince klavyem döndüğünce sizlerle paylaştım. Chelsea galibiyetini, West Ham’ın palace karşısında ki 2-1’lik mağlubiyetini detaylandıramadığım için sizlerden özür dilerim. Milli takım arasından sonra tekrar görüşmek dileğiyle…
Comments
No Comments