EURO 2008 yarı finalinde, İspanya’ya kaybedip peri masalını sonlandıran Rusya, 10 sene sonra daha vasat bir kadro ve oyunla da olsa rövanşı almayı başardı.

2008-2010-2012’ye damga vuran İspanya takımı da bol bol pas yapar ve yeri geldiğinde ıslıklanırdı ( Bakınız 2010 İsviçre maçı) Ve o kadroların da forvetlerinin yeterliliği isimleri ne olursa olsun sorgulandı.

İspanya 2010’da Dünya Şampiyona olurken attığı gol sayısı 8’di ve grup maçlarından sonra hep 1-0 kazanmıştı. Sorun yapılan pas sayısı değil, sorun forvet sussa dahi, pas trafiğini golle nihayetlendirecek bir isim hep çıkardı. Özellikle bu maç özelinde o isim(ler) bir türlü kalabalık, 80’ler İtalya savunmasını hatırlatan Rusya defansına karşı boy gösteremedi.

Antrenör’ünün özel ricası ile Milli Takım’a geri dönen İgnashevic, kendi kalesine attığı gol ile neredeyse hocasını pişman edecekti. Bu kupadaki kendi kalesine atılan 10. gol bunu başaran en yaşlı oyuncu olan Ignasheviç’e denk geldi.

Şu dipnot’u da ekleyelim. Dünya Kupaları tarihinde, İspanyollar ev sahibini hiç yenemediler.

Gruptan çıkamama ihtimalinden bile dem vurduğumuz Rusya, başından itibaren penaltılara götürmek istediği karşılaşmada stratejisini ( Moskova geçilmez) ilk dakikadan itibaren doğru uygulayarak istediğini aldı.

Pas sayısına filan takılıyoruz da Pique’nin manasız penaltısı olmasa, Rusların İspanya kalesinde pozisyon üretebilme ihtimali hiç de yüksek gözükmüyordu.