PAOK maçında oyunu önde kurmaya çalışan ve savunmasında büyük açıklar veren Beşiktaş, kendisi adına sezonun ikinci resmi maçında bambaşka bir kurguyla sahadaydı. Tempolu bir oyun beklentimin gerçekleşmemiş olması da bunun temel sebeplerindendi. Geçen sezonun ikinci yarısını da düşündüğümüzde, Sergen Yalçın Beşiktaş’ının büyük maçlarda bu tarz bir kurgusuna yabancı değiliz aslında.
Özellikle ilk yarıda topu tamamen rakibine bırakan Beşiktaş’a karşı Trabzonspor hiçbir çözüm üretemedi. Savunma önünde topu kullanması beklenen Parmak’tan istenenin tam olarak alınamaması, ön hatla istenen bağlantıların kurulamaması ve hedeflenen uzun topların sayısının artışıyla kapalı Beşiktaş savunmasını aşamadı. Topu almadan, oyunu olabildiğince geride kabul etmek Beşiktaş savunma dörtlüsünü bireysel anlamda da üst seviyeye çıkarttı.
Beşiktaş maçın büyük bölümünde topla az oynamış olmasına rağmen, savunmadan çıkış anlarında geçen sezon Elneny’e verilen rolün bu sefer Atiba’ya verildiğini gördük. Birkaç gün içerisinde takıma katılacak olan Josef’in transferini mantıklı hale getirebilir bu durum. Fakat bu kadar süreklilik gereken bir rolü 37 yaşındaki bir futbolcuya vermek ne kadar doğru, her ne kadar bahsettiğimiz isim Atiba bile olsa bu soruya verilecek cevap Beşiktaş’ın geleceğini büyük ölçüde belirleyecek.
Geçen sezonu %61 topla oynama ile geçiren Beşiktaş, bu istatistiği terkedecek gibi görünüyor bu sezon, bu maçta onun bir göstergesi adeta. Topu Trabzonspor’a bırakıp hızlı hücumları düşünen bir yapıda maça başlasalarda ilk 25 dakika toplam 85 isabetli pas yapmaları bunda pek başarılı olmadıklarının göstergesiydi adeta
Golden sonra Trabzonspor’un kronik sorunları ortaya çıktı. Kanat bekler hücum anlamında gerekli katkı vermenin yanında savunmaya dönüşlerde de sorun yaşıyor. Beşiktaş bu problemi Mensah önderliğinde değerlendirip Hajsic ve Boyd’u pozisyona sokmak istedi ilk yarının sonunda
Dorukhan’ın oyuna girmesiyle orta sahada üstünlük Beşiktaş’a geçti. Penaltı ile 10 kişi kalan Trabzonspor her anlamda maçtan koptu ve Beşiktaş takım anlamında çok eksiğine rağmen zorlu deplasmandan 3 puanla döndü
Mensah’ın gelişi ile geçiş ağırlık oyun oynayacağının sinyalini veren Beşiktaş’ın, gerek Trabzonspor’un oyunu ön alana yıkma konusunda istekli olmaması gerekse de Oğuzhan ve Mensah’ın çok topla buluşamaması neticesinde iki takımda etliye sütlüye dokunmayan tarzda bir oyun ile başladılar maça
Bir takım oyuncularını kaybederek gücünden kayıp yaşayabilir ve bu transferlerle bir şekilde çözülür. Ancak Trabzonspor’un genel görüntüsü geçen 2 sezondan çok daha farklıydı. Sahada takımı toparlayan bir lider (Abdülkadir olması beklenir ama o kendi dünyasında takıldı), saha içi organizasyonu, kazanmaya/maçı çevirmeye yönelik bir reaksiyon sahada yoktu. Bu maçta bir kez daha 6 numara 6 numara numara diye bağırdı.
Aslında bu maddeyi Gürhan koyar diye bekledim ama o yazmayınca ben ekleyeyim dedim. Hasiç gerek hücumda ortaya koymaya çalıştıkları gerekse de Necip’e verdiği destekte maçın gizli kahramanı olmayı başardı. Türkiye’de forma giyen bu kadar genç bir oyuncunun böyle bir taktik sadakat ve disiplin ortaya koyması sık rastladığımız bir durum değildir.
Comments
No Comments