Süper Lig 29. Hafta Panoraması

Trabzonspor, Nwakaeme’nin formu arttıkça kazanmaya da devam ediyor. Akyazı’yı iyi kullanan Trabzonspor galibiyet serisine bir maç daha ekledi.Sezonun ikinci devresinde, elinden çıkarttığı oyuncuları çok araya ve yerlerini ikame edemeyen Malatyaspor, yavaş yavaş kompakt oyununu da kaybetmeye başlıyor. 10 kişi kaldıktan sonra da artık Trabzonspor’a direnecek halleri kalmamıştı. Nwakaeme ilk geldiğinde ben dahil kim bu nerden nasıl sorularını soranlara, ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu ısrarla anlatan sosyal medyadaki genç gönüllü Scout arkadaşlarımıza da buradan bir tebrik göndermek de boynumuzun borcu

İstanbul deplasmanında, büyük bir takıma karşı bonkör olursanız bunun cezası sert olur. Kayserispor da bunu yaşayarak gördü. Galatasaray karşısında iyi başlayan, öne geçtiği gole gelen ani cevapla oyunu yine de kaybetmeyen, ve Galatasaray savunmasını çok zorlayan Kayserispor hem kaçırdıklarının hem de kırmızının bedelini ödedi. Galatasaray orta sahasında özellikle N’diaye yaptığı hatalarla savunmasını çok zora sokarken, ve oyun kurgusunu Galatasaray bir türlü tam olarak oturtamıyorken bireysel yeteneklerin ortaya çıkışı ve Diagne’nin bu sefer girdiği pozisyonu golle değerlendirmesiyle oyunu bir anda çevirmeyi başardı. Başakşehir üstünde baskıyı arttıran Galatasaray, ligin son virajını doğru oynama genlerini yeniden aktif etmiş gibi gözüküyor.


Süper Ligimizde, birçok takım malum mücadeleye dayalı bir oyun ortaya koyarken tek taktik stratejisi de geniş alanda özellikle beklerin arkasına atılan toplar oluyor. Özellikle 2. maddeyi en iyi uygulayan takımlardan biride Alanyaspor. Fenerbahçe’yi uzun topa oynamaya zorlayan ve rakibinin oyun boyunu uzatan Alanyaspor, devre arası transferlerinin hepsinde ( Zajc’ı oynatmıyor hoca) saha içinde sıkıntı Fenerbahçe’nin savunma sıkıntılarının üstüne gittikçe pozisyonları buldu. Ersun Yanal ise bunlara cevap veremezken, Alanya’nın bu ön alan baskısını kabul edip Frey ile belki top tutabilirim diye düşündü ki Fenerbahçe’de oynadığı bile unutulan Frey’i sahaya sürdü.

Son haftaları Douglas’ı öne atarak, Ziya’yı kızağa çekerek geçiren Hakan hoca, bu hafta da Beşiktaş karşısında bundan vazgeçmedi. Kagawa’nın tıpkı Şenol Güneş’in ilk geldiğinde dediği gibi hala hazır olmaması neticesinde Emre ve N’dinga’dan kurulu Sivas orta sahası Beşiktaşı bir hayli zorladı maç boyunca. 1 numaralı hücum planı Diabete’ye boş alanda atılan toplar olan Sivas’ın, Beşiktaş golü bulduktan sonra bu boşluğu yakalamış olması ise pozisyonun gelişimi itibariyle 1996 Türkiye Hırvatistan maçında yedimiz golü hatırlattı. Sarı kartlı Medel kırmızı tedirginliğinden Diabete’nin üstüne giderken fren yapıp LEns’de köprüden önce son çıkıştan çıkınca, KArius adına yapılabilecek fazla birşey yoktu. Beşiktaşın duran toplarda gol anı ve öncesinde de topu sürekli Mirin ile buluşturması da bu konudaki çalışmaların ne kadar iyi sonuç verdiğinide göstermiş oldu. Maçın en çok çabalayanlarından ve isteyenlerinden Burak bu sezonki ikinci serbest vuruş golünü atarken, bu sezonun ikinci devresini bir yıllanmış şarap gibi geçirdiğini de bizlere bir kez daha gösterdi. Şenol Güneş’in bu sene yaşadığı zorluklardan birini bu maça bakarak görebiliyoruz. Ligin ilk devresinde oynanan karşılaşmadan tam 7 farklı isim vardı sahada.

Kümede kalma mücadelesi her hafta başka bir matematiğe bağlanıyor. Düştü artık dediğimiz Erzurumspor iki hedef maçı kazanarak bir anda umutlanırken, tam tersi durumdaki Akhisar ise bir anda son sıraya düştü. Fenerbahçe de henüz kurtardım rahatlığına erişemezken, çok zor maçları olan Sivasspor’da hiç öyle rahat gözükmüyor. Bir türlü kazanamayan Bursaspor yerini korurken, kadro yapısının bozukluğunu bir türlü düzeltemeyen ama bol bol teknik adam değiştiren Göztepe, çok güvendiği iç saha maçlarında 0 çekmiş durumda. Düşen 3 takım birden son hafta belli olursa da şaşırmamak lazım.

Başakşehir 8 puanlık fark yakaladığında www.youtube.com/giybettv’de ki videolarımızda bu farkı Fenerbahçe ya da Beşiktaş yakalamış olsa şampiyonluğu kaptırma ihtimalini çok küçük görürüz ama Başakşehir bir camia değil ve böyle anlarda camia birlikteliği ve reaksiyonu çok önemlidir diyorduk. Galatasaray ile polemiğe girerek bu gerçeği bir kez daha yaşayan Başakşehir; taraftarı, medyası, camiası olmayınca o kavgada etkisiz kaldı. Bunun saha içi yansımasını da görüyoruz. Bir yandan ayaklar titrerken, bir yandan da Visca dışında başka bir gol ayağı yaratamamanın sıkıntısını yaşıyor. Sezon başında Bajic alternatifi olan Abdullah Avcı, o alternatifi de ortadan kaldırınca, Visca durunca Başakşehir de durur mottosu ortaya çıktı.

Author
Published
6 yıl önce
Categories
FutbolGenel
Comments
No Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir