Süper Lig 20/21 Sezonu 1. Hafta Notları

Çaykur Rize-Fenerbahçe

Gerek her oyuncunun hazır olmaması gerekse de lisans sıkıntıları nedeniyle Erol Bulut muhtemelen bu sezon bir daha çıkmayacağı tarzda bir 11 ile sahaya çıktı. Şahsen bendeniz Thiam’ı ileri uçta bekliyordum ancak genelin beklentisi sahaya tezahür etti. Maç başladığı andan itibaren Tolga’nın sürekli stoperlerin dibine gelmesi, Çaykur Rize’nin özellikle Gökhan tarafını oluşturduğu üçgenlerler (ilk yarı) zorlama çabalaması, Frey’in akıllı koşuları pek katkı sağlamayan ön alan koşturmaları ve kabak gibi açılan iki takımın ikinci bölgesi dikkatleri çekerken, Rize kalecisi Gökhan ve Altay’da yaptıkları kurtarışlarla akıllara kazındılar. Tipik anadolu takımı mantalitesi ile davranıp Fenerbahçe’nin skor olarak geride olduğu ve oyun olarak cevap veremediği bölümde Remy’i oyuna atmayan Tomas Hoca mağlubiyette en büyük pay sahibidir diyebiliriz. Geçen sezonki kadro yapısı ve oyun anlayışı ile devam eden Rize yine ligin alt bölgelerinin adayı olduğunu hissettirirken yine de Baiano, Melnjak, Samudio gibi bireysel performansları ile takımı sürükleyen oyuncuları sayesinde günü kurtaracak gibi gözüküyor. Bu yazılarda biz saha içini yazıyoruz hep ama şunu demeden de geçemeyeceğiz, sokaktan geçeni başkan, yönetici yaparsak ülke futbolu bu halde olur.


Fatih Karagümrük-Yeni Malatyaspor

Sezona nasıl başlayacağı merak konusu olan KAragümrük, oyun anlayışı açısından baktığımızda henüz daha 1. lig’de gibi gözüktü. Erkenden gelen gol ile birlikte morallenen ve oyuna konsantrasyonu hep üst noktada kalanKaragümrük takımı özellikle set oyun anlayışından çok uzakta gözüktü. İstanbul temsilcisi özellikle Ramazan ile hızlı çıkışları iyi organize etti. Savunmada uyumsuzluğunda göze çarptığı Karagümrük takımı yine de bu uyum sorununu kolay atlatacak gibi gözüktü. Sağ bekte 19 yaşındaki Murat Sarıgül’ü oynattığı için de Şenol Hocayı ayrıca tebrik etmek lazım. Buna karşılık Yeni Malatya ise düşen kadrosundan çok da farklı kalitede olmayan bir kadro ile sezona başlamış gözüktü. Umut yerine bir türlü daha genç ve verimli bir isimi bulamamış olmaları ise neyle açıklanabilir emin değilim. Belli ki Fofana’nın bugün iyi bitiricilik ortaya koyacağım dediği, Adem’in de ben büyük takım gördüm havasından uzaklaşacağı anlara bel bağlayacaklar. Bu sene ki en büyük silahlarının Hamza Hamzaoğlu’nun denge dengeoğlu oyunu olacak gibi gözüküyor. Bu arada Atatürk Olimpiyat stadının rüzgarını ilk mi yoksa ikinci yarı mı almak daha avantajlıydı?


Galatasaray-Gazişehir Gaziantep

Açıklanan 11’i gördüğünüz anda Galatasaray’ın bir golle yetinmeyeceği tarzda bir galibiyet peşinde koşacağının mesajını hemen aldık. Galatasaray’a geldiği günden beri pozisyon ve kadroda yer arayan Tylan bence bu takımda oynaması gereken pozisyonda görev almayı başarınca rakibin de oyun anlayışı sayesinde fark yaratan bir performans ortaya koydu ve rotasyon içinde yer alabileceğinin mesajını verdi. Gazişehir ısrarla savunmayı önde tutmayı tercih ettikçe Galatasaray rakibine karşı iplerinde kurtulmuş bir at gibi gitmeye başladı. Emre Kılınç’ın topu he alışında neredeyse hatasız bir şekilde kullanması, Feghouli’nin hala kendini ligin ikinci devresinde sandığı performansı, Taylan’ın rakip karşılamadaki istikrarı ve doğru oyun ve oyuncuları bulunca topu daha iyi kullanan Belhanda faktörü ortaya çıkınca Falcao’ya da sadece bildiği en iyi işi yapmak kaldı. Çok doğru bir savunma 4’lüsü oluşturduğu izlenimi veren Galatasaray( belki birkaç maç sonra daha net konuşabiliri) geçtiğimiz yıllara nazaran savunma eleştirisini daha az kazanacakmış gibi bir görüntü verdi. Galatasaray takımının tıkır tıkır işlediği bir günde Arda Turan’ın etkisizliği ise muhtemelen Fatih Hoca!nın tolere edebileceği bir durumdu. Gazişehir adına zikredilebilecek olumlu nokta herhalde attığı gol ve Djiobodji’nin Tosiç’in Leipzig maçında girdiği tarz pozisyona girdiği andı.


Ankaragücü-B.B. Erzurumspor

Bu sezon burada olmayı haketmeyen takımla hakederek çıkan takım arasındaki mücadele tam tahmin ettiğim gibi oldukça yavan bir tempoda başladı. Şifo Mehmet Hoca’nın genelde deplasman taktiği olarak uyguladığı bu anlayışa başkent temsilcisi de dünden razıydı. Neden transfer tahtasını açtığını anlayamadığımız Ankaragücü ( geçen 2 sezonda da yapmışlardı ve takım gittikçe daha da batıyor, manasız bir inat) tıpkı geçen sezon olduğu gibi birey olarak kaliteli oyuncuları olan ama bunlardan bir takım oyunu çıkarması mümkün olmayan bir takım hüviyetindeydi. Set oyununa tepki olarak oynanan bu mücadelede Şifo Hoca oyunu istediği noktada tutmayacaktır başardı ve geri düşmesine rağmen takımı maçı geri çevirdi. Bundan iki sene öncesine kadar bırakın süper ligi, 1. lig dahi görmemiş olan Oltan ise 30 yaşından gün aldığı bu dönemde, ilk kez süper ligde forma giydiği karşılaşmada attığı iki golle herhalde rüya gibi bir gün geçirdi dersek yanlış olmaz.

Trabzonspor-Beşiktaş maçı için bakınız http://sabahidmani.com/2020/09/14/trabzonspor-besiktas-macindan-notlar/

Göztepe-Denizlispor

Geçen sezon oynadığı oyunla en çok düşmeyi hakeden takım olan Denizlispor karşısında yerli ağırlıklı bir kadro ile çıkan Göztepe, geçen sene karantina sonrası çizdiği isteksiz görüntünün 180 derece zıttı bir hal içerisindeydi. 3 yıl aradan sonra ilk kez bir maçta 5 gol atmayı başaran İzmir temsilcisi, Süper Lig’e merhaba dediği günden beri ilk defa bu kadar hücum organizasyonlarında paylaşımcı ve daha üretken olma çabası içerisinde bir görüntü çizdi bana. Sakatlık ve formsuzluk nedeniyle geçen sene kadroda yer bulamayan Atınç ise, sadece attığı golle değil, performansı ile de 11’in daimi bir parçası olabileceğinin sinyalini verdi.

 

Hatayspor-Başakşehir

Başakşehir 17.dakika içerisinde girilen 3 pozisyondan bir isabetli şut çıkaramadı ve sonrasında oyun kontrolü Hatayspor’a geçti. Başakşehir adına maçın kırılma anı 17.dakikadır.

Hatayspor kompak oyun yapısından hiç taviz vermedi ve Diouf üzerine oynadığı 3 hücum sonrasında golü çıkardı. Mesut’un savunmasındaki hatalarına rağmen sol taraftan iyi hücum etti Hatay

Maçı kaybetmesine rağmen irfancan kahveci hem geçiş oyunlarında üstlendiği liderlikle hem rakip yarı alandaki akıl dolu paslarıyla Başakşehir adına sahada ayakta kalan tek isim oldu. Okan Buruk cephesinde maçın hamlelerinde gençlerin ilk etapta sahaya atılmasıda maçın enteresan notları arasında yer alıyor.

Şayet TFF yan çizmeyip yeni yerli kuralını uygulasaydı, kadrolarda 1 Ocak 98 ve sonrası doğumlu oyuncu barındırmak zaruri olacaktı. Biz de hangi takım ne kadar o yaş grubu oyuncuyu oynatmış bi bakalım istedik. Sonradan girenlerin girdikleri dakika parantez içinde yer almaktadır. Listeye yabancı oyuncuları da eklemek ise tamamen kendi isteğimizden dolayı. (Eksiğimiz hatasız varsa lütfen bize mail atın)

1.hafta kadrolarda yer bulan 1 Ocak 1998 ve sonrası doğumlu oyuncular

Doğukan Sinik, Bünyamin Balcı (Antalya)

Berat Özdemir, İlker Karakaş (82) (Gençlerbirliği)

Hüseyin Türkmen, Serkan Asan, Abdülkadir Ömür (Trabzonspor).

Ersin Destanoğlu, Hasiç, Atakan Üner(81) (Beşiktaş)

Luka Adzic, Paintsil(62) (Ankaragücü)

Mahamadou Ba (Erzurum)

Uzodimma, Ömer Uzun, Emre Demir (85) Adem Doğan(90) (Kayseri)

Saracchi (Galatasaray)

İrfan Can Eğrihayat, Yalçın Kayan, Efe Binici(86) (Göztepe)

Berkan Kutlu(87) (Alanyaspor)

Mustafa Sarıgül, Vato Arveladze (Karagümrük)

Ndayishimiye, Jetmir Topalli(81) (Yeni Malatya)

Altay Bayındır, Ferdi Kadıoğlu (Fenerbahçe)

Cemali Sertel(72), Berkay Özcan(72), Enes Karakuş(78)

Author
Published
4 yıl önce
Categories
FutbolGenel
Comments
No Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir