Galatasaray-Fenerbahçe derbisi ile alakalı olarak buraya yeni yazacak bir konumuz yok aslında. Şu linkten maç yazımıza ulaşabilirsiniz.
Haftanın merakla beklenen bir başka büyük maçı ise Trabzon-Beşiktaş karşılaşmasıydı şüphesiz. Skor dengede olduğu dönemde, Beşiktaş klasik oyuna hakim olan ve rakibinin özellikle bek bölgelerinde boşluk araya yapıdaydı. Burak Yılmaz’ın stoperleri taşımasının avantajını sadece bir kere Oğuzhan’ın ceza alanına girdiği pozisyonda değerlendirebilen Beşiktaş, bir sonraki tehlike için uzuuun süre bekleyecekti. Rakibini iyi analiz eden Trabzon ise, Beşiktaş’tan kaptığı toplarla ağırlıklı olarak kendi solundan çıkma planları içerisindeydi. Bir duran top ibreyi Trabzonspora döndürünce, Beşiktaş bu seneki klasiği oyundan kopma ritüelini yine yaşadı. Bir de inanılmaz geniş alanda oynamaya da devam edince Trabzonspor açısından maç tam istediği kıvama gelmiş oldu.

Büyük bir hayal kırıklığı ile sezona başlayan Başakşehir’de, Okan Hoca’nın artık hakeden forma giyecek sözü yavaş yavaş karşılık bulmaya başladı. Bu sezonki en organize oyununu ortaya koyan Başakşehir, yeni oyuncularının da sisteme oturması ve tabi ki Mahmut Xavi Tekdemir’in yükselen formuyla tehlikeli günlerine dönüş sinyali verdi. Bir başka not ise Visca’ya açmak lazım; acaba yerini kaybetmeye namzet yeni isim kendisi mi?
Hafta’nın bir diğer derbisi ise Ankara’da oynandı. İki Ankara ekibini karşı karşıya getiren bu ezeli rekabet hakkında aslında saha dışından bir konuya değinmek lazım. Şüphesiz ki 3 İstanbul büyüğü ve kendisini onlara zorla kabul ettiren Trabzonspor Türk futbolunun lokomotifi ve onların arasında olan rekabet ülke futbolunun değerini yükseltiyor. Ancak günümüz futbolunda siz liginizi ne kadar çok unsurla pazarlarsanız o kadar çok ilgi çekme ve kendinizi satma imkanı yakalarsınız. Ancak ülkemizde, gerek medya, gerek TFF, gerek kulüpler birliği ülke futbolunda değer yaratmak adına bırakın adım atmayı, öyle bir gerekliliğin farkında olduklarını bile sanmak hayalcilik olur.

Geçen seneden beri ligin en garip takımı olmayı başaran Antalyaspor, geçen sene bıraktığı yerden devam ediyor. Antalya taraftarının Bülent Korkmaz ile ne alıp veremediği var anlamak zor, ligin en az harcama limitine sahip olan takımı Antalya’nın geçen seneden beri süregelen bir oyun anlayışı ile ligde yine ufak ufak puanları tırtıklayacağını tahmin etmek çok da yanlış olmaz herhalde.

Geçen sene ligin en vasat takımlarından biri olan Kayserispor’un ligde kalmasında bizzat Hikmet Karaman hocanın katkısı çok büyüktür. Bu sene de çok parlak bir kadroya sahip olarak başlayamayan Kayserisporda Hikmet Hoca’nın istifasının kabul edilmemesi güzel bir tavır oldu. Artık hoca gider dertler biter, düzlüğe çıkarız mantalitesinin Türk futbolundan kopması lazım. Umarım ki bu istifanın red edişi sebebi, sen gidemezsin biz seni kovuyoruz değildir.
Comments
No Comments