‘Çekirge Bir Sıçrar İki Sıçrar Üçüncüde Ele Geçer’ sözü bu hafta Liverpool için pek geçerli olmadı ve bu sezon üçüncü kez son dakika golüyle Tottenham karşısında 3 puanı almasını bildi. Liverpool bu sezon Everon maçında Origi, sezonun ilk Chelsea maçında Sturridge ile 90+’larda puan almasını bilmişti. Haftalardır oyununda düşüş olan ve Klopp’un çözüm planlarına karşılık vermeyen oyunda 90+1 Salah’ın sol kanattan açılan ortaya vurduğu kafa Spurs kalecisi Lloris’in topu kale içine doğru çelmesi ve Alderweireld’in topu kendi kalesine tiplemesi Liverpool’u şampiyonluk yarışında tutan şans faktörü oldu. A.Robertson bir savunma oyuncusundan fazlası olduğunu ispatlarcasına bu karşılaşmada 9’uncu asistini yaptı ve rakip yarı alana topla 30 koşudan fazla denemesi olması bu sezon ki gelişiminin resitali oldu. Salah ve Mane arasındaki gol çekişmesi olmasa ve Salah daha paylaşımcı bir oyun tercih etse Liverpool Fergie Time’lara ihtiyaç duymayabilir. Tottenham’da menajer Pochettino maçı tribünden takip etmesine rağmen kulübeye verdiği direktifler ve oyuna müdahaleleri ile alkış topladı fakat maçın 2-1 kaybedilmesine engel olamadı. Bu arada Jurgen Klopp, takımı Liverpool ile 32 lig maçında 79 puan toplayan ilk teknik direktör oldu.
Pazar günü Premier Lig’de oynanan maçlarda Fergie Time’lar güne damgasını vurdu. Chelsea, Cardiff City karşısında geriye düştüğü mücadeleyi 90+4’te Ruben Loftus-Cheek’in golüyle 2-1 kazandı. Maçın saha içinden daha çok saha dışında yaşanan olaylarının gündeme oturduğu karşılaşmada Chelsea taraftarının 33.dakikada“We want Sarri out” (Sarri’nin gitmesini istiyoruz) “Fuck Sarri-ball” (Sarri’nin futbolu kötü) “Super Frank Lampard”tezahüratlarıyla stadı inletmeleri oyuna ve skora olan tepkilerinin net dışarı vurumuydu. Haftalardır kısık sesle eleştirilerini yapan Chelsea taraftarı bu hafta İtalyan teknik adamı galibiyete rağmen yaylım ateşine tuttu. Diğer tarafta ise menajer Neil Warnock, Craig Pawson ve yardımcılarının kararlarından şikayetlerini ‘Gelecek sezon Premier Lig’de VAR’ı hakemlere doğru anlatmaları gerekli.’ diyerek dile getirirken Loftus-Cheek’in golü için ise ‘ruhumuzu emdi’ dedi. Şeytan ayrıntıda gizlidir derler. Maça Hazard’ı yedek bırakarak başlayan Sarri acaba gelecek yıl Hazard’sız oyunun planlarını mı yapıyor düşüncesini de biz futbol severlerin aklına sokuverdi.
Martial’in hedefe kitlenmesi Man. United’a galibiyeti getirdi. Watford maçın her iki devresinin ilk 25 dakikalık diliminde rakibini bunaltmasına ve rakibine oranla daha fazla gol pozisyonuna girmesine rağmen skoru bulamayınca önce kontradan Rashford sonrasında set hücumunda Martial cezayı kesti ve Man Utd. sahadan 2-1’lik galibiyetle ayrıldı. Solskjær, Arsenal’deki lig yenilgisinden sonra ilk on birde dört değişiklikle sahaya çıktı. Solskjær, “İlk 20 dakika çok yavaş ve özensiz başladık” dedi. “İkinci yarıya da yavaş başladık. Kontrolün bizde olduğunu düşündüm ama sonra gol attılar.”diyerek mücadeleyi özetledi. Old Trafford’da Norveç güneşi parlamaya devam ediyor. Peki asıl soru gelecek yılda bu güneş parlamaya devam edecek mi?
Şehrin mavisi Man City ise Aguero’nun önderliğinde zorlu fikstür öncesinde kazanmaya devam ediyor. Bu hafta düşme potasındaki Fulham karşısında fişi erken çeken City, ilk 30 dakikada skoru 2-0’a getirdikten sonra vitesi yükseltmedi ve maçı bu skorla kazanmasını bildi. Aguero’nun bu sezon 19.golünü attığı karşılaşmada Man City’de arka arkaya yedinci galibiyetini almış oldu.
Bu sezon aldıkları sonuçlar, yaşanılan sakatlık problemleri ile tutarsız görüntüler veren ve taraftarlarını en çok üzen iki takımın mücadelesinde Everton deplasmanda West Ham’ı 2-0’la geçmesini bildi. Everton bu sezon belki de ilk defa ilk 30 dakikada öne geçtiği bir karşılaşmada skoru korumasını bildi. Marco Silva’da maç sonunda buna vurgu yaparak ‘Bu öğleden sonra yaptığımızla gurur duyuyorum. Kurt Zouma ve Bernard’ın gollerini izledikten sonra çok daha yüksek skorlu bir galibiyet bekliyordum. İlk dakikadan itibaren sahadaki en iyi takım olduk. Genel performans gerçekten çok iyiydi’dedi. Maç sonunda Everton adına istatistik kağıdında 19 şutta 7 isabeti görünce de baskın oyunun kim tarafından oynandığını görebiliyorsunuz. Sezon boyunca sakatlıklarla boğuşan ve bir türlü ideal 11’i ile sahaya çıkamayan Pellegrini ise maç sonunda“Sadece en iç saha performansı değil yılın en kötü performansıydı. Hem savunmada hem hücumda çok kötü oynadık ve Everton’da daha fazla gol pozisyonu şansı buldu. En kötü günlerden biriydi. ”diyerek maçı özetledi.
Arsenal taraftarının sezon ilerledikçe “Bırakıp gitme bizi Ramsey” diye haykırışları artacak gibi gözüküyor. Emery, takım oyununa uymaya başladıkça Mesut’un oyun içi sorumluluğunu arttırıyor, Mesut’da buna aynı ciddiyette karşılık vermeye devam ediyor. Şayet Rafa Benitez, gelecek sene de Magpies teknik direktörü olarak devam edecekse, acilen orta sahaya, baskı altındayken de topu oyuna hızlı bir şekilde dahil edip takımını kontraya çıkartacak oyuncu grubunu transfer etmeli.
Comments
No Comments