Premier Lig 19/20 sezonu5. hafta notları

5 haftanın fazlasıyla dikkat çekici noktası vardı. City’nin kötü gününün mimarı olan Buendía, Arsenal savunmasının basit hataları ve Maguire’ın eski takımı Leicester karşısındaki performansı, VAR verir ama Hasenhüttl’de kazanmasını bilir ve  haftalar sonra rahat kazanan Tottenham… 

Haftanın olayı Daniel Farke’nin askerlerinin sezonun en iyi performansını sergilemesiydi. Sadece son şampiyon Man City’nin eksikliklerini göstermekle kalmadı, aynı zamanda ilk kez maçın başından sonuna kadar sağlam ve kazanacak takım görüntüsünü çizdiler. Savunmanın sağ alan kontrolünü yapan bek Byram ve sağ stoper Amadou’nun rakibi karşılama becerileri ve top çalmaları, Emi Buendía ve Marco Stiepermann’ın öldürücü pasları ile birleşince Norwich’in 3-2’lik galibiyeti şaşırılmayacak noktaya getirdi.. Buendía, iki asistinin yanı sıra Pukki’nin bitiriciliği ve oyun bilgisi eklenince ortaya lezzetli bir maç, çalışılmış bir galibiyet ortaya çıktı. İlker Duralı’nın sık sık bahsettiği gibi Pukki sezonun oyuncusu olacak. Pukki bu maçta 1gol 1 asist yaptı ve gol krallığında 6 golle ulaşarak yarışın içinde kaldı. Maç özelinde Krul’un son 10 dakikadaki kurtarış becerisini ve istatistiklerini de unutmamak gerek. İlker Duralı notu: Pukki 15 golü geçecek



Haftanın en az ilgi çekici maçı olan Sheffield Utd. 0-1 Southampton maçıydı. VAR kararı ile verilen kırmızı kart, Hasenhüttl’ın rakibini yine yeniden Ward-Prowse’nin yetenekleri ile maçı çözmesi görülmeye değerdi. Maç içerisinde Sheffield’in  33 ortada 5 isabet Soton’un 20 orta ile 3 isabet bulması maçın tek enteresan istatistiği olmamakla birlikte toplamda 28 şutun çekildiği maçtan 1 golün çıkması maçı takip edenler için içinden çıkılamayan bir denklem oldu.

Arsenal yine yeniden skoru koruyamadı. Lig başladığından beri en çok kullandığımız cümle bu sanırım. Bir savunma hattında lider vasıflı bir oyuncunun olması oyunun temel kurallarındandır. Arsenal’de Sokratis’ten bunu yapmasını bekliyor. Adının bilgeliğini oyuna bir türlü yansıtamayan Sokratis yaptığı basit hatalarla Watford’un skoru 2-0’dan 2-2 ye getirmesini sağladı. Bazı noktalarda hatayı tekrar etmek inatçılık mı yoksa aptallık mı? Noktasına geldiğimiz anlarda geriden oyun kurmada Sokratis sürekli pas hatası ve dizim hatası yaparak belki de bu oyunun adamı olmadığını bize gösterdi. Maç özelinde ise bu durum Cleverley’nin yıldızlaşmasına ve hücumda hüküm süren adam konumuna gelmesini sağladı ve fark yaramasını kolaylaştırdı. Yeni kuralla ceza alanına savunmacıların girmesi teknik adamlar tarafından sevinçle karşılandı ve oyunu pasla kurmak isteyenlerin işini kolaylaştırdı belki de fakat oyunucların bu noktada kurala alışması ve uygulaması konusunda yetersizlikleri fazlasıyla ortaya koydu. Kısacası Maitland-Niles – Sokratis – Luis ve Leno aynı futbol dili konuşana kadar yeni Emery’nin Arsenal’e kabusu olacak.



Liverpool formasındaki Cantona (Firmino) giden maçı getirdi. Frenchman sahada ki fauller,kavgaları ve gördüğü kartlarla hatırlanır. Fakat asıl hatırlanması zoru basit gösteren vuruşları, dar alandaki geniş oyun görgüsü, direk asist istatistiğine giren pasları ve kısa alanda attığı toplu/topsuz  koşuları ile fark yaratmıştı. Liverpool’da tüm bu işleri yapan Firmino, Cantona’nın 2.0 versiyonu gibi. Sakin oyunu okuyan Mane ve Salah’a attığı gol pasları ile oyunu getiren adam. Bu hafta Origi’nin sakatlanması sonrasında oyuna girdi ve az önce anlattığımız bütün detayları sahaya yansıttı. Mane, Salah arasındaki pas gerginliğini bitiren adam oldu. 1-0 geriye düşülen maçta  skorun 3-1’e gelmesini ve maçın kazanılmasını sağladı. Bu arada maçla ilgili iki detay not var. İngiliz hakemlerinin  duran toplarda ceza alanındaki itme-çekme pozisyonları yorumlama biçimi tüm dünyadan farklı. Matip’in 2.yarıda sol kanattan kullanılan bir kornerde arka direkte topa kafa temasını yaptığı sırada rakibi tarafından bariz bir şekilde enseden çekilip düşürülmesini oyunun akışı içinde hareket olarak yorumlamaları bizleri şaşırttı. İkinci not Steve Bruce ile ilgili. Premier Lig’de kapanarak sadece 3-4 maç kazanabilirsin ve sonunda düşersin. Bunu unutmaması gerek. 



Ole Gunner Solskjaer kredisini Leicester galibiyeti ile arttırdı. 1-0 kazanılan karşılaşmada Leicester, Maddison ve Vardy’nin düşen formundan ötürü yarı alanda top tutmakta zorlandı. Savunmadan oyun kurma konusunda da stoperlerin yanlış tercihleri Man Utd’nin işini kolaylaştırdı ve Man Utd tek pozisyonu gole çevirerek maçı kazandı fakat oyunu gelecek vaadetmedi. Eski dostların karşı karşıya geldiği pozisyonlarda Maguire, Vardy’e geçit vermeyen taraf oldu. 80 milyon pound’luk stoper mi değil mi tartışmalarının çok yoğun şekilde yapıldığı noktada Maguire geçer notu aldı fakat eski taraftarının tepkisinden kurtulamadı.

Lampard’ın bebelerinden heyecan verici galibiyet. Wolwes 2-5 Chelsea.  

Wolwes bu sezona, geçen sezondan daha iyi geçip geçemeyeceği ve ilk altıya girip giremeyecekleri konusunda iyimser düşüncelere sahip bir şekilde başladı. Fakat geçen sezonun doğrularının bu sezona referans olamadığı ilk 5 haftada Esporito ve öğrencileri galibiyete hasret kaldılar. Şu an ki görüntüde Wolwes kadro kalitesinin altında bir oyun oynuyor ve düşme potasında. Esporito ise gönderilmenin eşiğinde.Maç özelinde Chelsea ilk yarıda Tammy Abraham ile oyunu domine ederken Tomori’nin sürpriz golcü performansı ile skoru 3-0’a getirdi. 55.dakikada Tammy, Jorginho servisi ile ligde ki ilk hat-tirck’ini yaparak hafta hafta yükselen performansını taçlandırdı ve maç topunu eve götürmeyi hak etti.  Gol krallığında da 7 golle liderliğini Aguero ile paylaştı. Maçın son bölümünde haftalardır yaşanan oyunu tutumama problemi bu maçta da oyunun son bölümünde Chelsea nüfusa sirayet etti. Bunun sebebini Lampard ve bazı oyuncuların Premier Lig tecrübesine bağlaya biliriz fakat Chelsea her maçta 5 gol atacağının garantisi yok.



Hatanın uzun uzaya yazılamayan notlarında arasında Everton’un 3-1 kaybettiği maçta Kean’in daha fazla ilk 11’de forma giymeye ihtiyacı olduğunu gördük. Bu karşılaşmada Eddie Howe’un hazırladığı strateji maçı izleyenlerde ekstra bir heyecan uyandırdı. Howe, Dortmund ve Bayern ziyaretlerinin karşılığını vermeye başladığını hissettirdi. Graham Potter, Brighton ile topa sahip olma oyunu felsefesi meyvelerini vermeye başlıyor. Burnley karşısında %62 ile topa sahip olan Brighton 6 tane net gol pozisyonuna girdi.  Skoru 40 dakika boyunca hücum yaparak korumaya çalışan Brighton her geçen hafta daha da izlenilesi bir takım olmaya devam ediyor.

Author
Published
5 yıl önce
Categories
FutbolGenel
Comments
No Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir