Geride kalan hafta özelinde Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi mesaisi veren takımların oyun olarak zorlandığını gördük. Pep Guardiola ve öğrencilerini bu genellemenin tabi ki dışında tutmak gerek. Kaybedenlerin kaybetmeye devam ettiği kazananların zorlandığı 6.hafta değerlendirmesine başlıyoruz.
Pep Guardiola’nın Man City’si rekorları alt üst etmeye devam ediyor. Watford karşısında kazanan 8-0’lık galibiyet alan City, Premier Lig’de ilk 18 dakikada 5 gol atan ilk tamın oldu ve bunu 5 farklı oyuncuyla yaparak farklı bir rekorun daha altına imzasını attı.(D.Silva, Aguero, Mahrez, B.Silva, Otomendi). Kevin De Bruyne bu karşılaşmada yaptığı tek asistle Premier Lig’deki 52 asistini yapmış oldu ve Arsenal’li Mesut Özil’i yakaladı. De Bruyne bir asist daha yapması durumunda 53 asistli Heskey, Van Persie ve Leighton Baines’i yakalayacak. Gerard Deulofeu Etihad’da 14 pas yaptı bunların 8 tanesi santrada gerçekleşti. Gol krallığı yarışında bu yılda iddiasını gösteren Kun-Aguero attığı tek golle Premier Lig’in 100 gollü yıldızları arasına ismini yazdırdı ve dalya dedi. Son olarak Bernardo Silva’nın 178 maçlık Premier lig, Fransa Lig 1 ve Portekiz Primera Lig kariyerindeki ilk hat-trick’ini yaptı. Maçın istatistikleri ve rekorları umarım maçı özetlemeye yetmiştir.
Aksiyonun, dramın, gözyaşının ve gülümsemenin eksik olmadığı maç Arsenal 3-2 A.Villa maçıydı. Her maça farklı bir orta saha kurgusuyla çıkan Unai Emery bu karşılaşmada sezonun ideal 3’lüsü olmayı hak eden Xhaka, Guendouzzi ve Ceballos’la sahadaydı. Xhaka’nın performansı hayal kırıklığı yaratırken, Miatland-Niles’in ikinci sarı karttan kırmızı kart görmesi sonrasında Guendouzzi orta sahanın ve oyunun kontrolünü eline aldı. İkinci yarıda 10 kişi kalan Arsenal’e enerji ve adrenalin getiren Willock ve Torreira değişikliği skoru ve oyunu Arsenal’e getirdi. 45 kanat ortasının yapıldığı A.Villa’nın 14 şutta 9 isabet bulduğu 4 net gol pozisyonu yakalayıp iki gol attığı karşılaşmada 84.dakikada Aubameyang sahneye çıktı ve Villa’nın elinden 3 puanı aldı ve Arsenal’i yarışın içinde tuttu. A.Villa’nın iki kere önce geçip kaybettiği karşılaşma sonrasında oyun konsantrasyonu konusunda biraz daha çalışma yapması gerekiyor gibi gözüktü.
Ole Gunner Solskjaer demogoji yapmaya devam ederken Man Utd. kan kaybetmeye devam ediyor. Hafta sonu West Ham’a konuk olan Man Utd eksik kadrosuyla rakibine sadece 44 dakika dayanabildi. Yaşlı sol bek Young, maç eksiği bulunan orta saha Matic ve isteksiz golcü Rashford ile oyunu tutmakta zorlanan, rakip yarı alanda çoğalma problemi yaşayan ve rakibinin süratine ayak uyduramayan Man Utd. sahadan 2-0’lık mağlubiyetle ayrıldı. Solskjaer’in oyunu okuma biçimi İngilizler tarafından eleştirilmeye başlandı. Yakın zamanda yollar ayrılabilir. West Ham özelinde geçtiğimiz yıl yaşanan sakatlıklardan sonra hemen hemen tam kadro saya çıktıları ilk maçtı. Net bir oyunla kırmızı şeytanları sahadan sildiler. Pellegrini 4 farklı Man Utd. menajerini yenen ilk menajer oldu. (Mourinho,Van Gaal, Giggs, Moyes, Solskjaer)
Chirs Wilder ve Sheffield Utd. deplasmanda topladığı puanlarla 10.sıraya yerleşti. Everton deplasmanında WM diziliminde merkezde 6 oyuncu savunma yaparak ve kontra atağı düşünerek oynadı. Sadece 2 şut çekerek maçı tamamlayan Sheffield Utd. sahadan 2-0’lık galibiyetle ayrıldı. Hızlı santrafor fetişi ve driplinge dayalı oyun anlayışı ile beklenmedik maçlarda puan kaybeden Everton’da Marco Silva geçen yıl bu zamanlarda nasıl eleştiriliyorsa yine yeniden eleştiriliyor. Cenk Tosun’u bu maçta 55.dakikada sahaya süren Silva, Calvert-Lewin’e net bir mesaj verdi. Everton’un sorunlarının başında stoperlerinin sakarlıkları geliyor. Bu maçta geriye düşülmesinin sebebi Yerry Mina’nın pozisyonunu kaybetmesi ve oyunda aksiyon yokken topu kendi kalesine göndermesiyle bu maçın kötü hikayesinin yazılmasına ön ayak oldu. Yerry Mina 2016 Dünya Kupası’nda ki performansını ne zaman yakalayacak merak konusu.
Brendan Rodgers oyununu geliştirmeye devam ederken en büyük yardımı Maddison’dan alıyor. Tottenham karşısında bu sezon üçüncü kez sol iç orta saha oyuncusu olarak sahaya çıkan Maddison, kusursuza yakın performansı, rolünü sevmesiyle birlikte daha çok şut çeken, topu dolaştıran, rakip yarı alana geçişlerde kanat organizasyonlarını daha sık kullanan bir takım oluşmasına yardımda bulundu. Bunun yanı sıra ikinci topları da Ndidi ve Tielemans ile toplayıp pas kalitesini arttıran Leicester, cepheden çekilen şut sayısını da aynı oranda arttırdı. Bu değişiklikler sonrası Ayoze Perez’inde kanatlardan yaptığı forvet koşuları oyuna eklenince Spurs karşısında hücum çeşitliliği fazla, tek bir plana bağlı kalmayan Leicester sahadan 2-1’lik galibiyetle ayrıldı. Maçın gol perdesini Harry Kane açtı. İngiliz golcü Çağlar’ın darbesiyle sendeleyip yere düşmesine rağmen Harry Kane 29.dakikada attığı golle rakiplerine ve genç futbolculara vuruş dersi verdi. 69.dakika’da Pereira ile beraberliği yakalayan ev sahibi 85.dakikada İngiltere Milli takımına da davet alan 10 numarası Maddison’un 25 metreden Gazzaniga’yı avlamasıyla hem Kane’in golüne nazire yaptı hemde milli takımda 11’de olmak için Southgate’ye göz kırptı.
Standford Birdge’de kazanan Liverpool oldu. Chelsea 1-2 Liverpool Chelsea’nın iç saha fobisi devam ediyor. Lampard ve öğrencileri deplasmanda ne kadar rahat oyun sergiliyorsa iç sahada o kadar gergin yaratıcılıktan uzak bir oyunla haftalardır sevenlerini üzüyor. Maçın özelinde baskılı başlayan taraf konuk ekip Liverpool’du. Hafta içerisinde alınan Napoli mağlubiyeti Liverpool’da biraz moralleri bozmuş gibiydi. Firmino’nun hazırladığı gol pozisyonlarında Mane ve Salah’ın yetersiz kalması skorun duran toplardan gelmesine neden oldu. Alexander-Arnold maçın 14.dakikasında Salah’ın kısa free-kick pasında 90’daki örümcek ağlarını temizlemesi bir maçın açılış hikayesi olarak düşülebilecek en güzel not en güzel görsel oldu. 30 dakikada Andrew Robertson’ın free-kick’ten açtığı ortada Chelsea’nın yerleşim hatasını muazzam bir sıçrama ile cezalandıran Firmino skoru 2-0’a getirdi ve bu dakikadan sonra takımının daha rahat oynamasını sağladı. Chelsea’da 15 dakika’da Emerson’un sakatlanıp oyundan çıkmasıyla Alonso ile daha fazla ters top oyunu oynamaya başlayarak skor çalıştı. Hem final paslarındaki yetersizlik hem de Matip’in Tammy Abraham’ı sahadan silmesi Chelsea’nin işini daha da zorlaştırdı. 71.dakika da N’Golo Kante’nin 20 metrelik dripling ve sonrasında 4 kişi arasından yapmış olduğu vuruşla Puskas yılın golü adaylığına göz kırptı ve Chelsea’ye bir umut aşılamaya çalıştı. Fakat Klopp’un skoru korumaya yönelik yapmış olduğu değişiklikler ve son bölümdeki sert oyun 3 puanı Liverpool’a getirdi.
Haftanın diğer sonuçları şu şekilde;
Crystal Palace 1 – 1 Wolverhampton
Newcastle United 0 – 0 Brighton & Hove Albion
Burnley 2 – 0 Norwich City
Southampton 1 – 3 Bournemouth
Comments
No Comments