Herkes bir takımdan diğerine transfer olurken kariyerinde bir takım planlamalar çerçevesinde bu adımları atar. Ancak her zaman işler planladığınız gibi gitmez bazen talih size yüzünü dönerken bazen de “neden geldim İstanbula” şarkısını söyletir sizlere. Şüphesiz çok daha fazlasını düşündükçe bulacağız yorumlarınızda ancak işte bu sezon başı umduğu ile sezon sonu bulduğu arasında dağlar adar fark olan isimler.

Marcelo Guedes

2013 yılında geldi Hannover’de istikrarlı bir oyun ortaya koyan Marcelo, 2015-16 sezonunun ilk devresi tamamlandığında takımıyla ligin dibini görmüş buna rağmen 13 puanla lig sonuncusu olan bir takımın sadece 25 gol yiyen savunmasının önemli bir ismi olmuştu ( Ligin son 7 sırasında ki ekipler arasında en az gol yiyen takım). Sezonun ara transfer döneminin son saatlerinde hararetli görüşmelerin ardından Beşiktaş takımıyla kiralık olarak anlaşan Marcelo, küme düşen takımın stoperi unvanını almaktan son anda kurtulup STSL’de Şampiyonluk maçında 2 gol atıp zirve yapan stoper unvanını yakalayan Marcelo kendisini bir anda gelecek sene Şampiyonlar Ligi planları içerisinde buldu.

Alexander Milosevic

Beşiktaş’a İsveç U-21’in yıldızlarından biri olarak gelen, sezon başında da U-21 Avrupa Şampiyonluğu apoletini alan Milosevic Şenol Güneş’e kendisini kabul ettirmekte bir hayli zorlandı. Ligin ilk devresinde forma giydiği Kasımpaşa maçıyla birlikte iyice gözden düşen Milosevic, Marcelo transferinde takas olarak kiralık gitmeyi Euro 2016 hedefleri doğrultusunda kabul etti. Ancak talihsizlik onu geçen sene olduğu gibi bu sene de rahat bırakmadı. Ingolsdat karşısında sakatlık yaşayan Milosevic hem sezonu kapattı, hem de EURO 2016 kadrosunda yer bulma umutlarını da tüketti. MArcelo, Beşiktaş’la şampiyonluk yaşarken, o küme düşme, ağır sakatlık ve EURO 2016 hayalinin suya düşmesi ile karşı karşıya kaldı

Kevin Grosskreutz

Sezon başında Galatasaray tarafından Dortmund’dan transfer edilen, son günde işlemleri yetiştirilemeyen Grosskreutz, muhtemelen hem Galatasaray’ın kötü gidişinden hem de evine olan hasretinden dolayı bir anda gitmeye karar verdi ve Bundesliga’ya geri döndü. Bu uğurda Galatasaray’a 6 ay boyunca sebep olduğu tüm maliyetleri de geriye ödeyen Grosskreutz, Almanya’da da istediğini bulamadı. Stutgart ile ilk 9 maçında takımının çıkış ivmesi yakalamasında büyük pay sahibi olan Grosskreutz Tıpkı Milosevic gibi bir Ingolstadt maçında sakatlanınca hem Stutgart tepe taklak oldu hem de Grosskreutz kötü sezon geçiren bir Galatasaray’a belki kan olabilecekken, takımının Mainz’a hatalarıyla kaybettiği maç sonunda taraftarla tartışan oyuncu oldu ve sezon sonu küme düştü.

Rafa Benitez

Sezon başında Napoli’deki görevini bırakıp hayallerini süsleyen Real Madrid’in başına geçtiğinde Rafa Benitez’in gözünden okunabiliyordu mutluluğu. Real Madrid takımında kalabilmek adına kendinden ödünler vermekten çekinmeyen Benitez’in Madrid ömrü yalnızca 7 ay sürebilmişti. Boşta kalmaya dayanamayan, hatta daha önce boştaolduğu bir dönemde oturduğu semtin okul takımını çalıştıran ve oyunculara profesyonel oyuncu muamelesi yapan Benitez iş bu çalışma tutkusu nedeniyle Newcastle teklifine hayır diyemedi ve kariyerinin en büyük yarasını almasına sebep olacak olan Premier Lig’den düşen teknik adam sıfatına hafta hafta yaklaştı. Böylelikle İngiltere takımlarıyla FA kupası, Community Shield, Avrupa Ligi, Şampiyonlar Ligi yaşayan Benitez bir de küme düşme hüznü yaşamış oldu.

Claudio Ranieri

Geçen sene Leicester takımını ligde tutmak için göreve getirilen ve bu konuda da muvaffak olan İtalyan Teknik Adamdan bu sene ki maximum beklenti çok yüksek ihtimal ligi düşme potasından olabildiğince önde tamamlamaktı. Aslında kendisinden beklentileri gerçekleştirmedi diyemeyiz, takımını ligde tuttu ve düşme potasının 44 puan üstüne çıkmayı başardı. Şaka bir yana Ranieri sezon başında planlamalarını yaparken çok yüksek ihtimal elinde gittikçe büyüyen ve zirve yapan bir oyuncu gurubuyla Şampiyonluk hayalleri kuramıyordu.