Payet, geleneksel olarak turnuvalarda iz bırakan sürpriz isim kategorisine adaylığını daha ilk maçtan koydu. 2 sene önce kadroya alınmadığında büyük bir yıkım yaşayan Payet, Bielsa yönetiminde başlayan çıkışına Bilic etkisini de ekleyince aslında çok da şaşırılmaması gereken bir tabloyu ortaya koydu. Seri çalımları, hızlı düşünmesi ve anında uygulayabilmesi, ortaları, duran topları ve uzaktan şutları. Payet bir aksilik olmazsa Euro 2016’nın altın 11’ine doğru ilk adımını attı.

 

 

 

 

Olivier Giroud asla hayatı boyunca üst seviye bir bitirici olamayacak. Arsenal’in Fransız’ı şüphesiz çok çalışkan ve çabalayan, arayan bir adam ancak tüm iyi niyetine rağmen asli görevi hep saç baş yoldurmak oluyor. O var oldukça Deschamp’ın üzerinde Benzema tartışmaları son bulmayacak. Bu akşam, Fransızlar (Wenger hariç), Arsenal taraftarının çilesini çok yakından ve derinden hissetti.

 

 

 

 

 

Deschamp’a rağmen Fransa iyi bir takım. Gerek kadroya çağırmadıklarıyla gerekse de tercihleriyle ilk günden beri eleştirilen Deschamp, Romanya karşısında oyunu ceza sahasına yıkacak organizasyonu bir türlü oluşturamazken, Romanya’nın oyun dengesini bozmasına sebep olan değişikliklere hamle yapamaması Pogba’yı dizginleyerek oynatması da cabasıydı. Payet’in muazzam golü olmasaydı bu maç eleştiriler çok ağır olurdu.

 

 

 

 

 

Rami ve Koscielny yan yana oynamayı öğrenene kadar yürekler ağızlarda olacak. Turnuva kadrosuna önce alınmayan sonra mecburen davet edilen Rami turnuvaya çok iyi başladı diyemeyeceğiz. İkilinin birlikte oynamama alışkanlığı sahada kendisini çok net gösterdi. Savunmayı ileri çıkartmada oldukça yetersiz kalan tandem dostları, maç içerisinde bunu yapabildikleri anda ise Fransa’nın oyunu başka bir şekle büründü. Yaşı geçkin ve yürüyen bomba Evra ile birlikte savunma hattı Lloris’e fazla mesai sinyalleri veriyor.

 

 

 

 

Romanya 90’lı yıllara nazaran daha “no name” oyunculardan kurulu bir ekip olsa da, hiç kimsenin tahmin ettiği gibi kötü bir takım değil. Ev sahibi avantajına ve hareketli dinamik bir orta sahaya sahip rakibi karşısında 90 dakikanın toplasak 20-25 dakikasında oyunu tamamen kaybettiler. Fransa’nın oyun boyunu açma stratejisini sahaya akıllı dizimle engellemeyi başaran Romanya’nın en büyük handikabı topu ileri taşıma konusunda eksikliğiydi.

 

 

 

 

 

Sevgili UEFA, hadi şu gerçeği kabul edelim, bizler asla NBA, NFL, IOC tadında bir organizasyon olmayacağız. Bundan dolayı da açılış töreni vs. gibi organizasyonlar beceri alanınıza girmiyor. Super Bowl tadında işle ryapacağız saplantınızdan dolayı önce Şampiyonlar Ligi Finalinin başındaki Alicia Keys fiyaskosu, ardından Dünyanın en büyük açık alan aydınlık diskosunu yaratmak da hakikaten başlı başına dahiyane bir fikirdi. Önce 2008 Pekin ardından da 2012 Londra açılış ve kapanış töreni zirveydi. Oralardan kopya çekerek bile daha iyi işler yapılabilirdi. Ya da hiç zorlamayın.