Geçtiğimiz senenin ekim ayında UEFA sıralamaları hakkında yazmıştım. O günden bugüne hem Türkiye, hem de Avrupa ülkeleri adına nelerin değiştiğine tekrardan bakalım.
11. sırayı alan ülkenin şampiyonu, Şampiyonlar Ligi şampiyonunun kendi liginde de Şampiyonlar Ligi vizesi alması halinde bir sonraki sezon ŞL’ye direkt olarak katılacak. Üst sıralara tırmanma ihtimalimiz pek fazla olmasa da, sırf bu sebepten 11. sırayı korumamızın önemi oldukça fazlaydı.
Bir önceki yazıda, 12. sıradaki Avusturya’nın nasıl ciddi bir tehdit olduğundan bahsetmiştim. O günden bu yana, her şey bizim istediğimiz gibi gitti diyebiliriz. Salzburg Avrupa Ligi’nin son 32 turunda elendi, Başakşehir grupta Wolfsberger’i iki kez yendi ve son olarak da LASK Linz, Manchester United’a karşı 5-0 mağlup oldu. Erteleme maçını kazansalar bile üstümüze çıkamayacaklar, bu sayede 11. sırayı garantiledik.
Başakşehir
Başakşehir’in bu sezonki performansı oldukça kritik. Önce Mönchengladbach, daha sonrasında ise Sporting CP engelini geçen temsilcimiz; Kopenhag karşısındaki ilk maçta da avantajlı skoru almayı bildi. İkinci maçta büyük bir sürpriz yaşanmazsa, en azından 2 maç daha oynamayı ceplerine koydular. Bir galibiyetin 0,400 puan getirdiği bir ortamda bir maçın bile önemi çok fazla.
11. sıra artık garanti. 10. sıraya ise göz kırpıyoruz. Bir üstümüzdeki ülke olan Ukrayna’nın da sadece tek temsilcisi kaldı. Son 16 turunda deplasmanda Wolfsburg’u yenen Shakhtar yüzünden pek umutlanamasak da, 0,900’lük fark kapanamayacak bir şey değil.
Diğer temsilcilerimiz
Avrupa’da tarihimizin en kötü sezonlarından birini geçirdik. Şu an için toplanan 5,000 puan var. 4,600 puan topladığımız 2010/11 sezonundan beri hiç bu kadar büyük bir başarısızlık yaşamamıştık. Sadece bu sezonun grafiğine baktığımızda, tüm ülkeler arasında 17. sırada bulunuyoruz. Sırbitan, Kıbrıs, İsveç, Romanya gibi ülkelerin aşağısındayız.
5,000 puanın 2,200’ünün Başakşehir’den geldiği bir ortamda, bu kötü sezonun en büyük sebebinin diğer temsilcilerimiz olduğunu aşikar.
Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor; gruplarda çıktıkları toplam 18 maçta sadece 1 galibiyet alabildiler. Yeni Malatyaspor ise 3. Ön Eleme Turu’nda Partizan’a elendi. Bu dört ekibimizin ülke puanına katkısı sadece 2,800.
Sezonun sürprizi
Şu an itibariyle en büyük sürpriz İskoçya ekiplerinden geldi. Sezon başı itibariyle 20. sırada bulunan İskoçlar, geçen 7 aylık süreçte 9.750 puan topladı. Bu puan, bu sezon için baktığımızda tüm ülkeler arasında 6. sıraya getirdi onları. Genel sıralamada ise 14. sıraya yükseldiler.
İskoçya için en büyük başarı, hala Avrupa’da yoluna devam etmekte olan Rangers’tan geldi. Bundan önceki 4 sezonda sadece 1,310 puan getirtebilen Rangers ekibi, bu sezon ise ülkesine 2,75 puan kazandırdı. 4 eleme turu geçtikten sonra grubu da sadece bir mağlubiyetle tamamlayan Gerrard’ın öğrencileri, son 32 turunda Braga engelini 2 galibiyetle atlattı. Bir sonraki turda Leverkusen karşısında ise 1-3’lük mağlubiyet aldılar. Artık onlar için yolun sonu geldi diyebiliriz.
Sezonun hayal kırıklıkları
Bizi bir kenarda tutarsak, mart ayı öncesine kadar geçen süreçte en büyük hayal kırıklıklarını ise Rusya ve Fransa ekipleri yaşattı.
Fransa’dan PSG ve Lyon hala yoluna Şampiyonlar Ligi’nde devam ediyor, bu açıdan kalan sürede puan anlamında toparlanma yaşamaları muhtemel. Fakat Lille, Saint-Ettienne, Rennes ve Strasbourg’dan neredeyse hiç katkı alamamaları, onları bu sezonun sıralamasında 8. sıraya attı. Genel sıralamada beşinci sırada olduklarını düşündüğümüzde, istedikleri yerde olmadıklarını net bir şekilde söyleyebiliriz.
Rusya için ise işler tam tersi durumda. 2003/04’ten bu yana en kötü sezonunu geçirdiler. 6 takımla başladıkları yılda hiçbir temsilcileri grup aşamasını dahi geçemedi. Bu sezon için Rusya’nın en çok puan getiren takımı Zenit’in topladığı puan sadece 1,500.
Comments
No Comments