Gianni De Biasi – Arnavutluk

İtalyan teknik adam antrenörlük kariyerine 1990 yılında futbolu bıraktığı Bassano takımının genç takımında başladı. Viecanza’nın genç takımında 1991 yılında da genç takımın başında görev alan De Biasi ilk teknik direktörlük deneyimini 1992-1993 sezonunda Seri C’de yaşadı. 1999 yılında kapısından içeri adım attığı Modena’nın 2002/2003 sezonunun son 8 maçında başına geçti. 1 Galibiyet 5 beraberlik 2 mağlubiyet alarak sezonu kapattı fakat sonra ki sezonda Modena’nın düşmesine engel olamadı. Kariyerinde Torino, Levante ve Udinese’yi çalıştıran İtalyan teknik direktör 2011 yılında Arnavutluk milli takımı ile anlaştı. Euro 2016 öncesinde Arnavutluk herhangi bir uluslar arası turnuvaya katılamamıştı fakat bu tarihi De Biasi değiştirdi. Kariyerinde 547 maça çıkan teknik adam 172 galibiyet, 170 beraberlik ve 205 mağlubiyet ile maç başınna ortalama 1.25 puan topladı. Arnavutluk ile ağırlıklı olarak sahaya 4-3-3 formasyonunu tercih eden teknik adam zaman zaman defansif anlayış içerisinde 4-5-1 formasyonunu şampiyona elemelerinde takımında kullandı. Kamuoyu tarafından Sokol Çikalleshi’nin üzerine kurulu bir sistem ile hücum oyununu şekillendirmesi bekleniyor.

Didier Deschamps – Fransa

Futbolculuk hayatı boyunca 1989 – 2000 yılları arasında 103 kez Fransız millî formasını giydi ve bu maçlarda 4 gol attı. Oynadığı dönem, özellikle millî takımın kaptanı olduğu son dönemlerinde Fransa tarihinin en başarılı dönemini yaşadı. Aktif futbolculuk yaşamını sonlandırdıktan sonra 2001 yılında AS Monaco’nun teknik direktörlük koltuğuna oturdu. 2 sene içerisinde takımı Avrupa’nın en önemli kupası olan Şampiyonlar Ligi’nde final oynattı. 2006 yılında yaşanan şike skandalı sonrası ikinci lige düşürülen Juventus’un başına geçti. Takımı tekrar Serie A’ya çıkarttıktan sonra görevinden ayrıldı. 2009 yılında Marsilya takımı ile anlaşan Deschamps sezonu şampiyon olarak tamamladı. 2012 yılında Fransa milli takım macerasına başladı. Dünya Kupası’nda aradığını bulamayan Deschamps, turnuvada ev sahibi olma avantajını kullanmak istiyor. Elemeler süresince saha içinden daha çok saha dışındaki skandallarla ilgilenen efsane isim elemeler boyunca 4-3-3 taktiği ile sahaya çıktı. Zaman zaman 4-2-3-1 zaman zamanda 4-4-2 sistemini denediğine de şahit olduk. Turnuva boyunca skandalları yüzünden kadro dışı kalan Benzema’nın yokluğunda Deschamps’ın Fransa’sı konuşulacak. Ayrıca Benzema’nın yokluğunda Giroud’un neler yapacağı merak konusu.

Anghel Iordănescu – Romanya

Romen teknik direktör antrenörlük kariyerine 1984-1986 sezonunda Steaua București’de yardımcı antrenör olarak başladı. Romen futbolunun adaleti her zaman tartışmaya açık olsa da Iordănescu ilk teknik direktörlük deneyimini 1986 yılında gene Steaua Bucureşti’de yaşadı. İlk sezonunda lig şampiyonluğu yaşayan isim 4 lig, 2 kupa, 1 UEFA Süper Kupası kazanma başarısını gösterdi. 1990-1992 Anorthosis Famagusta FC görev aldı ve sonra sırasıyla Romanya Milli takımı, Yunanistan Milli takımı, Al-Hilal FC, FC Rapid București, Al Ain FC, Romanya, Ittihad FC, Al Ain FC’de çalıştı. 2006-2014 yılları arasında aktif teknik direktörlük kariyerine ara veren isim 2014 yılında 3 kez Romanya milli takımının başına geçti. Eleme gruplarında 10 maç sonunda 5 galibiyet 5 beraberlik ile 20 puan toplayarak 2.sıradan turnuvaya direk katılma hakkı kazandılar. 66 yaşındaki Romen teknik adam 4-2-3-1 formasyonunu elemeler boyunca kullandı. Dizilim konusunda ne kadar disiplinli ve kuralcı olduğunu bir kez daha bizlere göstermiş oldu. Romen teknik adamın kurgusunda en çok eleştiri alan konu sisteminde B planının bulunmaması.

Vladimir Petkovic – İsviçre

‘Vlade’ Saha kenarındaki kariyerine 1997 yılında eski kulübü AC Bellinzona’da futbolcu-antrenör olarak başlayan Petković, 2004 yılında Lugano’nun başına geçerek ilk teknik direktörlük deneyimini yaşama fırsatı buldu. Bir sezon burada kaldıktan sonra 2006’da Bellinzona’ya teknik direktör olarak dönen Boşnak antrenör, takımını 2008 İsviçre Kupası’nda finale taşıyarak UEFA Kupası’na göndermiş ve alt kümeden İsviçre Süper Ligi’ne yükselmesini sağlamıştır. Bu kulüpte gösterdiği başarılı performans sonrası 2008-09 sezonu başında Young Boys’un başına getirilmiştir. Kulüpteki ilk sezonundan itibaren takımı 3-4-3 taktiğiyle oynatmaya başlamış ve hücum futbolunu benimsemesini sağlamıştır. Yolu ülkemizden de geçen teknik adam 2011-2012 sezonu başında ise Samsunspor ile bir yılı opsiyonlu iki yıllık sözleşme imzalamış böylece ilk kez İsviçre dışında bir kulübün teknik direktörü olarak göreve başlamıştı. Samsunspor kariyeri ise henüz sezon tamamlanmadan 23 Ocak 2012 günü karşılık fesih sonucu sona erdi. Kovulduktan sonra yeni sezon için Sion ile anlaşan teknik adam bu takımın başında hiçbir maça çıkmadan Lazio’nun başına geçti. 2014 yılında bu takımdan ayrılan Vladimir, Hittzfeld ile yolları ayıran İsviçre’nin başına getirildi. Elemelerde 10 maç sonunda 7 galibiyet 3 mağlubiyet ile takımı Euro 2016’ya taşıdı. Dizilim olarak 4-2-3-1 ve 4-3-3 sistemini kullanan teknik adam turnuva boyunca Arsenal’e transfer olan Granit Xhaka ve Stoke City’de çok iyi bir sezonu geride bırakan Xherdan Shaqiri ile turnuvada sürpriz yapmanın peşinde olacak.