Beşiktaş’ın Başakşehir maçındaki oyununu, bu kadronun yapabileceğinin maksimumu olarak görüyorduk. Trabzonspor maçında ise bunun bir tık daha üzerine çıktığını söyleyebiliriz. Belki de sezonun en iyi maçıydı Beşiktaş adına. Sörloth attığı golle takımını bir anlamda maça 0-1 önde başlattı. Beşiktaş’ın sezon içerisinde geriye düştüğü maçların sadece birini çevirmiş olması her ne kadar için kırmızı alarm gibi görünse de, işler pek de öyle gitmedi.
Trabzonspor’un son dönemdeki en net problemi, oyuna kenardan soktuğu isimlerden yeterli katkıyı alamaması sebebiyle oyundan düşmesi. Hele ki Mikel’in olmadığı ortamda, Doğan’ın ikinci yarıda katabileceği dinamizmden de yoksundu Trabzon. Topla daha fazla oynadığı maçlarda genel olarak üretkenlik sorunu yaşayan Beşiktaş ise bugün gerçekten çok farklıydı. Kritik anlarda yine sahneye çıkan Uğurcan ise Trabzon’u ayakta tuttu.
Beşiktaş için yarıştan kopmamak, Trabzonspor için ise zirvede farkı açmak adına çok önemliydi bu maç. 2-2’lik skor, maçın gidişatını düşündüğümüzde Trabzonspor için sevindirici. Beşiktaş’ın son iki maçta oynadığı oyunun karşılığı sadece bir puan mıydı, bana kalırsa değildi.
Beşiktaş – Dönen topları toplayıp ön alan baskısı ile Trabzonu çıkarmamak Beşiktaş’ın öncelikli oyun yapısı
Beşiktaş – Hücum anlamında belki en istekli Beşiktaş sahada ama bitirme konusunda yine sezon boyu karşımıza çıkan yetenek sorunu had safhada
Trabzon – İlk opsiyon defansın arkasına top atıp Sörloth’a pozisyon hazırlamak. Burada Sörloth’u hücum hattında Vida ile bire bir şekilde bırakarak, Vida’nın hamlesizliğinden faydalanmaya çalıştılar ve bunun semeresini gol ile buldular
Trabzonspor – Sturridge tercihi ile takım 10 kişi oynuyor dersek yanılmayız. Savunma katkısı yok denecek kadar az ve bu durumda Perreira’nın çıkışlarından faydalanamaz haldeler
Beşiktaş, Başakşehir maçının aksine kendisine bilinçli bırakılan bir oyunda kazanma iştahı koymak yerine; baskıyla kazandığı topları ilk yarıda telaşlı, ikinci yarıda daha organize bir oyunla bu iştahı koymayı başardı. Elneny ve Atiba’nın özellikle Doğan üzerinde yarattığı baskı neticesinde, bulduğu gol dışında ön bölgeye gidemeyen çıkmakta çok zorlanan bir Trabzonspor çıktı karşımıza.
Sörloth’un hareketli ve sürekli boş alan arayan aklını problemli Beşiktaş savunması karşısında kullanmak isteyen Trabzonspor, onu daha çok Ruiz-Caner bölgesinde kullanırken, goller Gökhan-Vida bölgesinden geldi. İki tarafta da Beşiktaş beklerinin geri dönme sorununu Sörloth olabildiğince kullanmaya çalışırken, dün genel anlamıyla etkisiz gözüken Trabzon hücumlarında yine renk katan isimdi.
Hüseyin Cimşir’in ikinci yarıda artan Beşiktaş baskısına yaptığı (maçın iki takım toplamında tek etkisiz elemanı) Sturridge hamlesi ne kadar doğruysa o hamleyi Kamil Ahmet ile gerçekleştirmesi o derece yanlıştı. Sergen Yalçın da oyuna yaptığı hamlelerde klübe kalitesinin sıkıntısını yaşarken N’koudou, Diaby, Burak Yılmaz, Tyler Boyd son vuruş kalitesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha bizlere hatırlattı. Necip hamlesi her ne kadar eleştirilebilecek bir nokta olarak görülebilse de asıl eleştirilmesi gereken; 90+2. dakikada iki kişi gelen rakibe karşı o kadar karşılayıcının bu kadar kötü dizilip gole davetiye çıkarmasıydı.
Beşiktaş’ın bu sezon ki en fazla şut girişimi yaptığı ve gol pozisyonu ürettiği maç Trabzonspor maçıydı. Boateng’in servisleri ve oyun okuma bilgisi Burak Yılmaz”ın üretkenliğini arttırdı.Ayrıca bu karşılaşmada Beşiktaş, bu sezonun en fazla isabetli kanat ortasını yaptığı (27/47) maç olarak istatistiklere geçti.
Trabzonspor erken golu bulması nedeniyle maçın büyük bir bölümünü savunma yaparak ve kendi kalesine yakın oynayarak rakibini bekledi. 55 dakika oyunda kalan Sturridge rakip ceza sahası içinde sadece 1 kez topla buluştu ve genel itibariyle sağ kanatta kalan yıldız oyuncu maçın en verimsiz ismi olarak dikkat çekti
Comments
No Comments